Sunday, January 25, 2009

Şöbiyet

Dun ogleden sonra gozumun onunden sobiyet gecmeye basladi. Nerden geldi nasil geldi bilmiyorum ama gozumun onunde beyaz bir tabak, icinde de nefis mi nefis iki adet sobiyet. Tamam sobiyet cocukken en sevdigim serbetli tatliydi ama yillar var ki ben sobiyetten mahrum. Neyse iste bloglines'da bir aralar gozume bir sobiyet takilmisti herhalde onu canim cekti dedim. Actim bir baktim evet aynen gozumun onunden gecen sobiyet bu. Hangisi derseniz sevgili Naile'nin burdaki sobiyeti. Buralarda tuzsuz fistik bulmak benim icin imkansizdi ama ona da careyi dun aksam Tuba buldu. Indian Bazaar adinda bir Hint bakkali var burda, iste orda satiliyor dedi. Bugun Parem ile hemen gittik aldik ve yukarda gordugunuz sobiyeti yaptim. Mmmm nefis olmustu. Ama daha da guzel olabilirdi. Yaptigim en buyuk hata irmikli sutlu puding miktarini iyi ayarlayamamak. Malesef ki gerekenden fazla koymusum, o yuzden sobiyetler bayagi yumusak oldu. Bir daha ki sefer daha az koymayi planliyorum. ama yine de tadi bence cok guzeldi. Tarifin orijinali icin buraya yonlendiriyorum sizi. Asagiya da gelecek sefer daha guzel olacagini dusundugum sekli ile tarifi yaziyorum. Cok tesekkurler Naile, iyi ki tarifi vermissin de beni gurbet ellerde sobiyetsiz birakmadin.

Malzemeler:

1 paket baklavalik yufka (burdaki yufkalar iki rulo halinde ve her birinde yaklasik 20 tane dikdortgen seklinde yufka var)
2 kap cekilmis fistik
125 gr tereyagi (2 stick)
1,5 kap sut
1/4 kap irmik

Serbeti
2 kap seker
2 kap su
4-5 damla limon suyu

Oncelikle sut ve irmigi bir tencereye alip muhallebi kivamina gelene kadar pisiriyoruz. Daha sonra baklavalik yufkalardan 16-17 tanesini ustuste koyup 7cmx7cm boyutunda kareler halinde kesiyoruz. 7cm olmak zorunda degil aslinda, benimkiler 6.8cmx7cm gibi bir sey oldular. Siz de yufkanizin boyutlarina gore ayarlama yapabilirsiniz. Her bir karenin ortasina 1 cay kasigi irmikli pudingten ve 1 tatli kasigi kadar da cekilmis fistiktan koyup ucgen seklinde kapatiyoruz. Ben derim ki 1 cay kasigindan fazla puding koymayin, aksi takdirde cok yumusak oluyor (denedim ve bunu gordum). Ucgenleri birinin sirti digerinin agzina gelecek sekilde diziyoruz. Ikinci sirayi da birinci siranin tam simetrigi seklinde yerlestiriyoruz. Tereyagini yakiyoruz (yakmak dedigim tereyagini ocaga alip, eritip, erittigimiz kabin dibinde kahverengi torutucuklar olusuncaya kadar ocakta tutuyoruz). Ustte olusan kopukleri kasik ile atip geri kalan tereyagini ucgen sobiyetlerimizin ustune kasik kasik dokuyoruz. Onecden isittigimiz firinda (350F~180C) uzerleri kizarana kadar pisiriyoruz. Bu arada serbetimizi hazirliyoruz (yaklasik 7-8 dakika kaynamali). Hem sobiyetler hem de serbet iliklasinca serbeti sobiyetlerin uzerine dokuyoruz. En son sobiyetlerin uzerini fistikla susleyip servis ediyoruz. Mmmm nefis! Afiyet olsun!

Tuesday, November 25, 2008

Verda'nin Amin Alayi Pastasi ve Mim

Belkis Verda su an 4 yasinda ve gectigimiz Pazartesi gunu okula basladi. Burda isler boyle yuruyormus. Daha anaokuluna baslamadan on hazirlik olarak baska bir okula gidiyor cocuklar. Verdamiz da okula baslayacak diye annecigi Asuman kizi icin Osmanli'daki gibi bir Amin Alayi toreni yapmak istedi. Gerci bayagi bir modernize edilmis bir amin alayi oldu bizimkisi ama olsun, onemli olan kizimiza hayir dualarinda bulunmak :)

Ben de nacizane yukaridaki pastayi yaptim. Verda'miz uzanmis ders calisiyor. Boyle kilim gibi bir seyiin uzerinde ders calisan kiz ile ilgili bir figur gormustum bloglar arasinda dolanirken ama malesef ki isaretlemedigim icin nerde gordugumu hatirlamiyorum. Ama aklimda kaldigi kadari ile kilimimizi yaptim. Ders calisan kizin gordugum o figur ile alakasi oldugunu sanmiyorum cunku benimkisi gayet acemice oldu. Napalim ilk seker hamuru figurumuz bu :)

Pastamizin tadi harika olmustu. Tabi ki sevgili ortagim Ayse'nin pandispanya ve krema tarifini kullaninca yaptigim butun pastalar hem masallah guzel kabariyor hem de cok lezzetli oluyor. Ben kremasina yumurta koymuyorum sadece, bir de her seferinde pandispanyasini yaparken limon suyu koymayi unutuyorum. Boyle de gayet guzel oluyor. Eger sizi uzmeyecek bir pandispanya istiyorsaniz kesinlikle Ayse'nin tarifini deneyin derim. Benden simdilik bu kadar. Bu yaziyi bir kac iterasyonda ancak yazabildim. Kusuruma bakmayin.

Simdi gelelim Gannem'in mim'ine. Buzdolabinda neler var? Efendim benim buzdolabima duzen bir turlu gelmez, neden mi? Cunku bir cok yiyecegi dolapta saklamak zorundayiz burda. Nem orani cok yuksek ve disarda duran her sey cok kisa surede nemleniyor. Neyse gelelim konumuza. Buzdolabimda neler var?

Surekli bulunanlar:
  • Ekmek: Hep buzdolabinda saklarim, cunku alinan ekmekler uzun surede tuketildigi icin bayatlamasini engellemis oluyorum. Dolaptan cikarttiginiz ekmegi mikrodalgada bir kac saniye isitirsaniz yepisyeni olur.
  • Kahvaltiliklar: Mozarella peyniri, recel, yumurta, fistik ezmesi (Parem'in yeni favorisi), cottage cheese denen baska tur bir peynir, feta cheese denen bizim beyaz peynir, bazen yesil zeytin. Malum buralarda Turkiye'deki gibi guzel kahvaltiliklar bulamiyoruz. Bunlarla idare ediyoruz artik (cok sukur diyeyim yaw ayip oluyor)
  • Yogurt ve sut: Biter bitmez, hatta bazen bitmeden alinir. Yemeklerin yaninda mutlaka yogurt olmali. Kahvalti icin de sut lazim, tabi bir de pasta yapmak icin :)
  • Aci biber tursusu: Burda "Greek pepper" diye satiliyor. Bu olmazsa olmaz, mis gibi cok guzel bir acisi var.
  • Portakal suyu veya narli-cranberry'li meyve suyu: Bazen kahvaltida, bazen yemeklerin yaninda icmek icin.
  • Tereyagi: Pilavlar tereyagsiz olmaz!
  • Cikolata: Aylarca dolapta surunur, ya bir pasta yapicam uzerine rendeliycem ya da son kullanma tarihi gelecek de ben de aticam :) Snickers olsa Parem birakmaz, yer ama boyle kalip cikolatalar genelde yenmiyor :(
  • Sebzeler: Salata malzemesi olarak genelde marul, domates ve taze sogan olur. Yemeklik sebze ise dolapta cok beklemez, alindigi gibi piser. Sadece kabak bayagi bir surunur, ya bozulur atilir ya da benim tarafimdan yeter snein vaktin geldi yine zeytinyagli yemek olacaksin denip pisirilir. Kac kere kis yapmak icin aldimsa da, bir turlu firsatim olmadigi icin en kolayindan zeytinyagli kabak yemegi olup gidiverirler. Pirasa en sevdigim yemektir, o yuzden pirasa uzun sure durmaz dolapta, aninda pisirilip mis gibi yenir.
  • Meyveler: Bu kisimda bazen gunlerce surunur dolapta, bir kismi bozulup atilir. Ama evlendigimizden beri meyve tuketim oranimiz bayagi artti cok sukur. Eskiden ben hic yemezdim, simdi az biraz yemeye basladim. En sevdigimiz meyve elma :)
  • Bulgurlar, Ayse Annem'in gonderigi nefis tarhana, salca, Gannem'in getirdigi nefis kuru uzum, Malatya'dan gelen kuru kayisi, irmik ve turevleri: Bunlari disarda birakinca nemlenip bozuldugu icin, hep dolapta saklarim. Butun duzenimi alt ust eder cunku dolabin en altini doldurur,lar baska da bir sey koyamam oraya, sinir olurum :(
  • Kuru sogan ve patates: Bunlar da dolabin vazgecilmezleri. Yine yukardaki sebepten dolayi dolabimin buyuk bir kismini isgal ederler.
  • Bunlarin disinda gelip, bir sure raflarda oturup sonra ya midemize ya da cope giden bir suru baska seyler var. Ama en onemlileri saydim galiba.
  • Buzlukta da: et (ne ilginc di mi?), baklavalik yufka, hazirlanmis kofteler, kavrulmus et, dondurma, donmus sebzeler, kucuk kucuk posetlenmis mozarella peyniri, eger vaktim olup da haftasonu bir kac cesit yemek yapmis isem kucuk saklama kaplarina konmus yemekler (haftaici cikarip yemesi cok guzel oluyor)
Iste bu kadar! Ganneme tekrar tesekkur ediyorum.

Tuesday, November 11, 2008

Bitmek bilmez işler


Ben de pek mutlu degilim her gun ayni sayfayi gormekten ama malesef isler bitmiyor :( Bi su doktorami alayim ayaklarimi uzatip yaticam en az 2 gun :)))

Aslinda bir suru guzel yemek tarifleri var sirada bekleyen. Bazisinin fotograflari bilgisayarimda, digerlerininki hala fotograf makinasinda. Birisi ciksa, hayrina fotograflarimi duzenlese, sonra da tarifleri yazsa ne guzel olur :)

Monday, October 27, 2008

Yassah Hemserim


Ne ilginc bir ulkedir bizimkisi ya diye baslamak istemiyorum. Ulkemi sevmeye devam etmek ve geri donmek icin nedenlerime siki sikiya yapismak istiyorum. Ama her seferinde birilerinin yasakci zihniyetine takilip, nedir bu kardesim baslarim memleket sevgisine diye icimde bir seyler ayaklaniyor. Sessisce geri yerine oturtuyorum. Bu yasakci zihniyet ne zaman nerde duracak belli degil.

Ortagim demis ki "Kimin özgürlüğü elinden alınırsa kim yasaklanırsa o isyan edermiş, kırılır, sinirlenirmiş. Halbuki ülkemizde senelerdir özgürlüğün her çeşidi yasak. İçten içe yasaklıyız biz aslında", ne de guzel soylemis. Daha ben ne diyeyim bunun ustune. Ortagima aynen katiliyorum ve hepinizi (tabi bu yaziyi okuyabilenleri) imza kampanyasina davet ediyorum: tiklayin.

Saturday, September 27, 2008

Razaman Pidesi, Islim Kebabi ve Hayirli Bayramlar

Ramazan'in ilk gunu bir gorunup, sonra yine kayboldum. Malesef ki islerin bitecegi yok. Bu demektir ki bir sure daha boyle gorunup kaybolmaya devam edecegim. Bu nedenle de simdiden herkesin bayramini kutluyorum. Umarim herkes sevdikleri ile guzel ve mutlu bir bayram gecirir. Buralarda bayramin tadi pek olamayacak bu sene malesef cunku haftaicine denk geldi bayram. Kismet iste. Elbet bir gun biz de yeniden guzel bayramlara kavuruz degil mi?

Islim Kebabini Persembe gunku iftar davetim icin hazirlamistim. Herkes cok begendi. Umarim sizler de dener ve begenirsiniz. Gerci bir cogunuzun bildigini ve denedigini dusunuyorum ama hala denememis olan varsa bence mutlaka bir sans versin.
Bir de pidemiz var. Parem'in Turkiye'deki Ramazan'dan en cok ozledigi sey Ramazan pidesi. Dedim bir deneyelim bakalim, bakarsin tutar. Netekim cok guzel oldu. Tarifi Oklavam.net'ten aldim. Yukaridaki fotografta gorudugunuz pide, burdaki tarifin yarim olculerle hazirlanmis hali. Eger tam olculeri kullanirsaniz iki tane kocaman pide cikiyor. Bir de ustune surulen malzemeyi degistirebilirsiniz isterseniz. Ben yumurta sarisi surulen pideden de yaptim, burdaki tarifteki gibi pekmez ve yumurta beyazi surulenden de yaptim. Cok fazla bir farklari yok. Pekmez olunca daha guzel bir renk aldi sadece o kadar. Tadlari ayni geldi bana, ama bence her ikisini de deneyin ve karari siz verin.

Yine cok konustum. Once islim kebabi, sonra da pide tarifini verip kaciyorum.

Islim Kebabi

Malzemeler:

Kofte icin:
750 gr. kadar kiyma
1 buyuk kuru sogan (ince kiyilmis)
3-4 dis sarmisak (dovulmus)
3 yemek kasigi kadar galeta unu haline getirilmis kuru ekmek (bayatlayan ekmekleri dilimleyip bir sure acikta bekletiyorum, boylece kuruyor. Daha sonra kurumus ekmekleri robottan gecirip un haline getiriyorum. Buzdolabinda sakliyorum. Cok pratik oluyor kullanmasi.)
Tuz, karabiber, kirmizi toz biber, kimyon, kekik

Diger malzemeler:
4-5 tane patlican (boyuna ince dilimlenmis)
1 buyuk domates
Renkli biberler
Kizartmak icin sivi yag
Sos icin: 2 yemek kasigi salca, 1,5 bardak ilik su, azicik tuz

Boyuna ince dilimlenmis patlicanlarin uzerine bolca tuz dokup bekletiyoruz. Bir sure sonra aci siyah sularini birakacaklar. Bu arada kofte malzemelerinin tamamini karistirip kucuk toplar halinde yuvarliyoruz. Patlicanlari iyice yikayip kagit havlunun uzerine alip azicik kurumalarini sagliyoruz. Tavaya yagimizi alip iyice isitiyoruz. Isinan yaga patlicanlari atip biraz kizartiyoruz. Aman benim gibi cok kizartmayin, sonra kendilerinden geciyorlar. Bir kac dakika bekletmeniz yeterli. Onemli olan sarilabilecek yumusakliga gelmeleri. Kizarttigimiz patlicanlardan iki tanesini alip X seklinde tabagimiza koyuyoruz. Ortasina koftelerden bir tane koyup uclarini koftenin ustune dogru sariyoruz. En son ters cevirip borcama yerlestiriyoruz. Ustune ince bir dilim domates ve biber koyup, kurdan batiriyoruz (ben kurdana once biberi takip domatesi patlicanin uzerine koyup, kurdani batiriyorum. Daha kolay oluyor). Butun patlicanlar (veya kofteler, hangisi once biterse) bitene kadar ayni islemi tekrarliyoruz. En son salca ve ilik suyu ayri bir kapta eritiyoruz ve azicik tuz ekliyoruz. Sosumuzu patlicanlarin uzerinde gezdiriyoruz. Borcamin en az yarisina kadar su dolmasi gerekli (su az gelirse biraz daha ekleyebilirsiniz. Benim genelde borcamim 2/3'une kadar su oluyor). Eger su fazla gelirse 2/3'une kadar doldurmaniz yeterli. Onceden isitilmis firinda (230C~450F) yaklasik 45 dakika kadar pisiriyoruz (etler pismisse yemek pismis demektir). Firindan yanik kokusu gelirse korkmayin, kurdanlarin uclari yaniyor demektir.

Gelelim pide tarifine. Pide tarifini Oklavam.net'ten aldim. Tarifi birebir uyguladim. Sadece ikinci denememde pidelerin ustune yumurta beyazi ve pekmez karisimi surmek yerine, yumurta sarisi, azicik sut ve yag karisimindan surdum. Bu arada oklavam.net'te super tarifler var, bence bir goz atin. Ben cok begendim bu siteyi.

Malzemeler (2 buyuk pide icin):

2 bardak ilik su
1 cay bardagi sut
1/2 cay bardagi sivi yag
5-6 bardak un
1,5 yemek kasigi kadar kuru maya
2 tatli kasigi seker
1 tatli kasigi tuz

Uzeri icin:
Yumurta beyazi
1 cay kasigi pekmez

veya

Yumurta sarisi
1 yemek kasigi sut
1/2 yemek kasigi sivi yag

Sivi malzemeleri (su, sut, yag) yogurma kabina aliyoruz. Ayri bir kapta un, maya, seker ve tuzu karistiriyoruz (ben once 4 bardak un ile bu karisimi hazirliyorum. Sonre gerekirse direk un ekliyorum). Sivi malzemelere un karisimini yavas yavas ekleyerek yoguruyoruz. Hamurun kivami hafif ele yapisacak ama cok civik olmaycak sekilde olmali. Gerekirse un ekleyebilirsiniz. Hamur hazir hale gelince uzerini varsa kapak ile yoksa strec film ile kapatiyoruz. Hamurun iki katina kadar kabarmasini bekliyoruz (45 dakika ile 1 saat arasi bir zaman alacaktir). Tezgahimiza biraz un koyup hamuru uzerine aliyoruz. Ellerimizi unlayip hamuru ikiye boluyoruz (iki pidelik malzeme kullaniyorsaniz ikiye bolun, eger malzemeleri yarim kullaniyorsaniz bolme islemine gerek yok). Elimizle inceltiyoruz (altta yeterli miktarda un olmali aksi takdirde yapisir). Yaklasik 1 cm inceiginde olmali daha fazla inceltmeyin. Tepsinin altini unlayip pidemizi tepsiye aliyoruz. Ust kismina parmaklarimiz ile yukarda gordunuz pide seklini veriyoruz. Mumkunse uzerine nemli bir bez kapatip 10 dakika bekletiyoruz. Bu asama sart degil, vaktiniz yoksa bekletmenize gerek yok. En son ustune istedigimiz karisimi hazirlayip bir firca yardimi ile suruyoruz. En uste corek otu serpiriyoruz. Onceden isitilmis firinda (210C~425F) uzerine kizarana kadar pisiriyoruz. Pistikten sonra mutfak havlusuna sarip bekletiyoruz. Bu pide sicak sicak tuketilmemeli bence. Eger bir yarim saat havluya sarili olarak dinlendirirseniz tadi cok daha guzel olacaktir. Afiyet olsun.