Tuesday, May 29, 2007

3'u Bir Arada - Elmali pasta, Elmali Tart, Elmali Kurabiye

Staja basladi bu kiz bizi unuttu, artik tarif yazmiyor demeyin diye size evimden ayrilmadan onceki gun yaptigim elmali pasta, kurabiye ve tart tarifini yazayim dedim. Bu pastanin ozelligi sol el ile yogrulmus olmasi, zira sag elimi mumkun oldugunca agir islerden sakindirmaya calisiyorum. Merak etmeyin, simdilik durumu iyi cok sukur. Bileklik bayagi ise yaradi. Bu haftanin sonunda cikaricam bilekligi ama bilgisayar kullanirken yine de arada takmaya calisicam. Bu hastaligin devam etmemesi ve daha kotusu ilerlememesi icin bilegimi duzgun kullanmayi ogrenmem lazim. Insallah daha dikkatli olup, iyi bakmaya calisicam sevgili sag bilegime.

Gelelim tarifimize. Bu pastalar Lama Hocam’in deyimiyle kurtarma operasyonu neticesinde ortaya cikti. Buzdolabimda bozulacak seyleri bitirmeye calisiyordum son bir hafta boyunca. En sona da sevgili elmaciklar kalmisti. Dedim elmali pasta yapayim. O kadar pasta yaptim ama bitiremedim elmalari, sonucta kalanlar Parem’in evine dogru yol aldi. Aslinda planim sadece elmali pasta yapmakti. Pasta dedigim fotograftaki rulo olanlar. Ama gelin gorun ki, oyle bir hamur ve elmali ic yapmisim ki bir turlu bitiremedim. Dedim en iyisi tart yapayim birazini da, hem daha kolay hem de hamuru daha iyi bitirebilirim. Malesef onla da bitmedi ve en sonunda birazcik da elmali kurabiye cikti. Size malzemenin tamamini yaziyorum ama yari yariya azaltmanizi tavsiye ederim. Zira bu malzemelerden 32 tane rulo olan elmali pasta, kucuk bir elmali tart ve 7 tane de elmali kurabiye cikti.

Hamur Malzemeleri:

250 gr margarin veya tuzsuz tereyagi
1 kucuk su bardagi sivi yag
1 yumurta
1 bardak yogurt
1 paket kabartma tozu
Un

Ic Malzemeleri:

5 adet elma
2-3 kahve fincani seker (elmalar eksi ise 3, tatli ise 2 Turk kahve fincani kullanmanizi tavsiye ederim)
1 bardak iri dovulmus ceviz
2 yemek kasigi tarcin
Uzerine dokmek icin pudra sekeri

Oncelikle elmalari soyup, rendeleyip seker ilave ederek suyunu cekene kadar pisiriyoruz. Ocaktan alir almaz ceviz ve tarcini ekleyip karistiriyoruz. Hamur icin butun malzemeleri katip kulak memesi yumusakliginda bir hamur elde ediyoruz. Ben onceden yumurta kullanmazdim. Yumurta olmayinca hamur elde cok kolay dagiliyor, bir turlu guzel rulolar elde edemiyordum. Sevgili arkadasim Ummuhan (Turk yemekleri dersinden hatirlarsaniz kendisinin uc adet meze tarifini paylasmistim) Turkiye’ye donmeden once kendisine yaptigimiz ziyarette bize elmali pasta hazirlamisti. Baktim rulolar cok guzel gorunuyor. Nasil yaptigini sorunca benden farkli olarak yumurta ekledigini ogrendim. Bu defa ben de ekleyeyim bakalim nasil olacak dedim. Sonuc gercekten cok guzel oldu. Hem tadi aynen eskisi gibi olmustu hem de sekilleri daha guzel :) Ummuhan'a da burdan sevgilerimi gonderiyorum.

Bu ek bilgiden sonra devam edeyim. Hamurdan kucuk bir elma buyuklugunde bir parca koparip merdane ile yuvarlak sekilde aciyoruz. Hamuru pasta dilimler gibi (veya sigara boregi yapar gibi) sekiz esit parcaya boluyoruz. Disardaki genis kisimlarina elmali icten koyup rulo seklinde sariyoruz. Onceden isitilmis firinda ustleri cok hafif pembelesene kadar pisiriyoruz. Firindan cikartinca uzerlerine pudra sekerini eliyoruz.


Elmali tart icinde, kalibimizin boyutuna gore bir miktar hamuru alip merdane ile aciyoruz. Yaklasik 0.75 cm kalinliginda bir hamur elde ediyoruz. Hamuru kalibimiza dosuyoruz. Fazla kalan kisimlari kesiyoruz. Uzerine 0.75~1 cm kalinliginda elmali ic malzemeden yayiyoruz. En son hamurdan bir parca daha alip merdane ile yaklasik 0.2 cm kalinliginda aciyoruz ve 2cm’lik seritler halinde kesiyoruz. Seritleri fotograftaki gibi elmali harcin uzerine seriyoruz. Yine ayni sicakliktaki firinda pisiriyoruz. Ust kismi tam pembelesene kadar bekleyin. Yoksa alttaki hamur tam pismez. En son yine firindan cikarinca pudra sekeri eliyoruz.

Gelelim elmali kurabiyeye. Bu kurabiye tamamen uydurma bir sekilde ortaya cikti. Rulo pastalar ve tart sonrasi artan hamur ile elmali harci bir guzel karistirdim. Hamur yapiskan bir sey oldu. Icine ½ bardak pudra sekeri ve birazcik un ekleyerek yogurdum. Hamur hala biraz elime yapisiyordu. Cok fazla un eklemek istemedim. Iyi ki de oyle yapmisim cunku tam kivaminda oldu. Hamuru kucuk parcalar halinde yuvarlayip firina verdim. Firindan cikinca bu defa pudra sekeri ile tarcini karistirip eledim, daha bi guzel oldu sanki.

Hepsi bu, afiyet seker olsun, kimselere kilo olmasin :)

Saturday, May 26, 2007

Yolcudur Abbas Baglasan Durmaz


Arayi yine uzattim di mi? Aslinda planim bu kadar uzun bir ara vermek degildi. Nashville'den donunce yazacaktim ama bir anda kendimi yeni bir yogunlugun icinde buldum. Onumde sadece 5 gunum ve bitirmem gereken tonla isim olunca, bloguma vakit kalmadi malesef. Ama Philadelphia'ya dogru yola cikmadan 8 saat once, dedim kucuk bi veda yazisi yazayim. Aslinda tam bir veda sayilmaz cunku ben yine burda olucam insallah. Kalacagim evde internet oldugu icin cok sorun yasamayacagimi dusunuyorum. Tabi aksamlari yorgunluktan sizip kalmazsam. Neyse gelelim bu arada neler yaptigima. Sunumum iyi gecti cok sukur, bir suru kisi gelmisti dinlemeye. Ayni oturumda sunum yaptigim arkadasimla birlikte sasirdik. Cunku paralel oturumlar cok fazla oldugu icin, oturum basina ortalama kisi sayisi oldukca az olur bu tip konferanslarda. Biz hala kimi dinlemeye geldiler cozebilmis degiliz. Sonucta uc kisiydik ya ucumuzden birini dinlemeye geldiler ya da hepimizi. Onemli olan kalabalik bi topluluga sunum yapmak degil mi? Sonracima dondum evime ve hemen bir sonraki gunku toplantima hazirlik yaptim. Sonrasinda yine sirket projesiyle ilgili bir suru sey yapmam gerekiyordu. Bir de bu arada hocamla calistigimiz arastirma konusunda da ilerleme kaydedetmem icap ediyordu. Bes gunde ne kadar is yapilirsa yaptim. Bundan sonrasina sirkette devam edicem bakalim. Tabi ben surekli bilgisayar basinda oldugum icin ve tabi ki klavye ve ozellikle fareyi uzun sureli ve yanlis kullanmaktan bilegimi sakatladim :( Bir hafta sureyle fotografta gordugunuz bilekligi takicam, sonrasinda egzersiz ve dikkatli bilgisayar kulanimi ile normal yasantima devam edebilicem.

Iste boyle, yarin yolculuk basliyor. 4 Agustos'ta da Turkiye'deyim insallah. Uc haftalik Turkiye tatili iyi gelecek bunca yogunlugun ustune. Ben yine yazicam size merak etmeyin. Arsivim kismen dolu. Sirada elmali turta ve kurabiye, tiramisu, etimek tatlisi, baklava ve daha neler var neler. Oralarda bir sey pisiremesem de beni 1 ay idare edecek yemek var elimde.

Veda vakti simdi guzel Gainesville'e. Hoscakal guzel sehrim, 3 ay sonra gorusmek dilegiyle. Ya ben evimi cok ozliycem yaaa, tabi en cok da Pare'mi :((((


Friday, May 18, 2007

Ye #22 - Nisasta Kurabiyesi

Kurabiye diyince aklima once rahmetli anneannemin yaptigi nefis un kurabiyesi gelir. Ustlerinde birer kayisi cekirdegi, derin catlaklar ve nefis bi tat. Babam yurtdisinda calisiyordu o zamanlar. Izne geldiginde anneannecigim babam seviyor diye meshur kurabiyelerden yapardi. Anneannecigim bu dunyayi terkedip gidince bir daha o tadi bulamadim hic bir kurabiyede. Bu tarifini verecegim nisasta kurabiyesini de ablama ait sanirdim. Zira yazlari ablacigim bu kurbiyeden yapar biz de aksam ustu cayinin yaninda yerdik bir guzel. Gelin gorun ki bu tarif meger bizim kuzene aitmis. Onu da az once msn'de konusurken kendisinden ogrendim. Sezarin hakki Sezar'a diyip kuzenimin nisasta kurabiyesi diye adini degistiriyorum artik :) Kuzenim, Tugba, bu sene mezun oluyor universiteden insallah. Son sinavlari varmis bu ara. Basarilar ve kolayliklar diliyorum. Kuzenim demisken teyzosumu da burdan kocaman opuyorum, kokulu kokulu...

Bir an once tarife gecsem iyi olacak cunku hazirlanmayi bekleyen bir valizim, bir de son haline gelmeyi bekleyen bir sunumum var. Insallah yarin sabah yola cikiyorum Nashville'e dogru. Amerikali bir arkadasla beraber gidiyoruz. Havaalanina kadar kismen ben kullanicam arabayi, insallah kazasiz belasiz geri donerim. Dualarinizi eksik etmeyin. Buyrun bakalim Ye #22'nin tarifi:

Malzemeler:

250 gr margarin (veya tuzsuz tereyagi)
1 bardak pudra sekeri
2 yumurta
1 bardak un
Aldigi kadar nisasta
1 kabartma tozu

Oncelikle margarin, pudra sekeri ve yumurta iyice karistirilir. Daha sonra unu, kabartama tozu ilave edilip aldigi kadar nisasta ile yogrulur. Onceden isitilmis (325F - 170C) firinda pisirilir. Afiyet olsun...

NOT: Sakin tek basina yemeye kalkmayin yoksa Allah korusun bogulursunuz. Denedim de biliyorum. Mutlaka cay veya kahve ile tutketin.

NOT2
: Efendim ilk yayinlama sonrasi bir ekleme: Teyzosum ekledigim notu gorunce msn'den kuzen vasitasiyla su bilgiyi gonderdi. Aslinda bu kurabiyenin adi Hanim Susturan imis. Cok begendim ben bu yeni adi. Bence erkeklerin basinin altindan cikmistir boyle bir isim vermek, siz ne dersiniz?

Tuesday, May 15, 2007

Yagsiz Pogaca

Sevgili arkadaslarim, bu aralar ne kendi blogumla ne de sizlerin bloglari ile ilgilenebildim. Zaman neden bu kadar yetersiz anlayamiyorum. Bu gidisle staja kadar kalan zamanim da ayni yogunlukta gececek. Cumartesi gunu bir konferansa katilmak icin Nashville'e gidiyorum. Pazartesi gecesi donuyorum. Sonrasinda da Pazar sabahi staj icin Philadelphia'ya gidiyorum. Oralarda nasil bir mutfagim olacak bilemiyorum, o yuzden bloguma yeni tarifler ekleyebilir miyim mechul. Arsivdeki tariflerle idare etmeye calisirim ama onlar da uzun sure goturmez. Ama olsun size stajimi anlatirim, daha zevkli (!) degil mi?

Neyse geyik yapmayi bir yana birakip tarife geceyim. Bu pogacalarin tarifi sevgili arkadasim Emine'ye ait. Emine, esi ve iki cocugu ile birlikte Turkiye'ye dondu bu hafta. Oyle tatil icin falan degil, kesin donus oldu :( Emine'yi hepimiz cok ozleyecegiz. Ben de arsivimde duran bu pogacalarla ona veda edeyim istedim. Turkiye'de nerde internet bulup ne zaman bloguma ziyarete gelir bilmiyorum ama ben kendimce veda edeyim.

Malzemeler:

2 yumurta (bir tanesinin beyazini ayirin, ya da benim gibi susaminiz yoksa sarisini ayirin)
1 yemek kasigi kuru maya
1 buyuk su bardagi ilik sut ve su karisimi
2 yemek kasigi seker
1 tatli kasigi tuz
Un

Ic Malzemesi:

Rendelenmis kasar peyniri (veya mozarella)
1 kucuk kutu krem peynir

Oncelikle hamurun butun malzemelerini karistirip, aldigi kadar un ile yoguruyoruz. Dikkat edilmesi gereken sey, kuru mayayi sutte bekletmiyoruz, direk unun uzerine serpip diger malzemelerle karistiriyoruz. Hamuru yalklasik 45 dakika bekletip iki katina cikmasini sagliyoruz. Bu arada ic malzememizi hazirliyoruz. Rendelenmis kasar ile krem peyniri iyice karistirip, her bir pogacanin icine koyacagimiz miktarda yuvarlaklar yapiyoruz. Boylece hamuru acinca ic malzemesini kolayca icine koyup kapatabilecegiz.

Kabaran hamuru 4-5 parcaya bolup merdane ile yaklasik 0.5 cm kalinliginda aciyoruz. (Ben biraz kucuk parcalar koparip actim. Siz daha buyuk parcalar halinde acarsaniz isiniz daha da kolaylasir.)Genis agizli bir bardak yardimi ile hamurdan yuvarlaklar kesiyoruz. Ic malzemesini koyup, yuvarliyoruz. Eger susaminiz varsa, pogacalari once yumurta beyazina daha sonra susama batirip tepsiye diziyoruz. Benim gibi susaminiz yoksa, ayirdiginiz yumurta sarisini surmeniz yeterli. Onceden isitilmis firinda (350F, 180C) pisiriyoruz. Afiyet olsun...

NOT: Yuvarlama kismini guzel yapmaya dikkat edin, yoksa benim pogacalar gibi icindeki peynirlerin hepsi tepsiye akar :( Fotograftan da gorunuyor guzelim peynirciklerim.

NOT2: Yaz geliyor, herkesler diyete baslamis. Caniniz pogaca cekerse bu guzel yagsiz pogacadan deneyin derim.

Saturday, May 12, 2007

Anneler Gunu


Benim annem, guzel annem
Beni aaaalll kollarinaaa...

Aramizda binlerce kilometre var, dahasi koca bir okyanus. Ben yine seni cok ozledim, 9.yil da yine ayriyiz. Kim bilir hangi anneler gununde birlikte olacagiz. Allah belki o gunleri de gosterir annem. Kismet diyelim ve gozumuzden suzulen yaslari silip, birbirimize sevgi cumleleri soyleyelim. Uzakta da olsa orda, biliyorum ya bu bana yeter diyelim.

Canim annem, anneler gunun kutlu olsun. Sana kocaman bir cicek ve yaninda kocaman bir opucuk gonderiyorum. Seni coook ama cooook seviyorum.

Butun annelerin ve anne adaylarinin, hatta anne aday adaylarinin anneler gununu kutluyorum.

Tuesday, May 8, 2007

Meyveli Yas Pasta

En son tatli tarifi vereli uzun zaman olmus. Arsivimde zeytinyagli yaprak sarmasi ile ayni gun yapip, arkadaslarima ikram ettigim meyveli yas pastayla karsilastim. Eeee dedim firsat bu firsattir. Buyrun bakalim meyveli pastamiza. Pandispanyasi daha once tarifini verdigim Kremali Pasta ile ayni. Tek degisiklik kremasinda. Bu defa nisasta ve un karisimi kullandim. Bir de Turkiye'deki un ve nisastalar burdakinden farkli. Turkiye'de yaptigim pastalar icin her bir bardak sut icin bir yemek kasigi (silme) un yeterli olurdu ama burda yeterli olmuyor malesef. Nerdeyse iki kati kadar kullanmam gerekti. O yuzden Turkiye'dekilere onerim malzeme listesinde vermis oldugum un ve nisasta olculerini 2/3 ile carpip o olcude kullanin. Aksi taktirde oldukca koyu kivamli olur kremaniz.

Krema Malzemeleri
:

3,5 bardak sut
2 yemek kasigi dolusu un
3 yemek kasigi dolusu nisasta
1 paket vanilya (veya limon kabugu rendesi)

2/3 bardak toz seker


Butun malzemeleri, vanilya (veya limon kabugu rendesi) haric karistirip ocaga aliyoruz. Koyulasip kaynayana kadar surekli karistirarak pisiriyoruz. En son vanilya veya limon kabugu rendesini ekleyip ocaktan aliyoruz. Isterseniz azicik margarin veya tereyagi ekleyebilirsiniz. Ben hafif olsun diye eklemedim. Pandispanyamizi ikiye bolup sulu recel ile islatiyoruz. Bunun amaci kremanin keke yapismasini saglamak. Ilk kata krema dokup uzerine yuvarlak dilimlenmis muzlari, kucuk dogranmis cilekleri, kivileri ve iri cekilmis cevizi ilave edip azicik daha krema dokup ust kati koyuyoruz. En ustu yine sulu recel ile islatip kremamizi dokuyoruz. Kremanin yanlardan kendi kendine akmasini saliyoruz. En ustu de istedigimiz sekilde meyvelerle susluyoruz. Afiyet olsun...

Friday, May 4, 2007

Zeytinyagli Yaprak Sarmasi


Etcil Dogu insanlarinin evinde (misal bizim ev) genellikle yan yemek olarak hazirlanir su guzelim yaprak sarmalari. Oyle sadece bu yemegi yaparsaniz, evin babasi sorar "eee esas yemek nerde" diye. Ama benim icin en esasli yemeklerden biridir sarma. Mmmm limonlu nefis :) 3 hafta once arkadaslarim bana geleceklerdi, dusundum ne yapsam diye. Aklima gecen geldiklerinde yapmis oldugum ve hepsinin severek yedigi bu sarmalar geldi. Buralarda sarma yapmak bayagi zahmetli gorunur. Anneme kalsa nesi var ki, ama sahsen bana da zahmetli gelmeye basladi artik. Tek basina otur, sar saatlerce. Sonra 5 dakika icinde tukensin. Bundan sonra bir daha ne zaman yaparim belli olmaz :) Gerci arkadaslarim artik sana her geldigimizde sarma beklentisi ile gelecegiz dediler ama bakalim zaman ne gosterecek.

Aslinda tarif vermeyecektim, cunku herkesin annesinden ogrendigi bir zeytinyagli yaprak sarmasi usulu vardir. Amma velakin arkadaslarimdan bazilari tarif isteyip, hatta bloguna koyacaksin di mi, ordan tarifini aliriz diyince, bana da yayinlamaktan baska care kalmadi. Buyrun bakalim:

Malzemeler:

4-5 adet orta buyuklukte kuru sogan (yemeklik dogranmis)
1-2 adet domates (kabuklari soyulup, ince ince dogranmis)
1 yemek kasigi domates salcasi
2 bardak pirinc
1,5 su bardagi sicak su
Zeytinyagi
Kuru nane, tuz, karabiber
Limon suyu
Yeteri kadar asma yapragi

Asma yapragini taze kullanacaksak, yapraklari guzelce dizip, uzerini kapatacak kadar sicak su ekleyip uzerini kapatiyoruz.
Azicik da tuz eklemeyi unutmayin. Renkleri sariya donunce, istedigimiz kivama geldi demektir. Eger konserve kullanacaksaniz, yapraklari onceden cikarip bir sure suda bekletiyoruz ki fazla tuzundan arinsin. Bir yandan sogani bol zeytinyagi ile kavuruyoruz. Daha sonra icine salcayii, domatesleri ve tuzu ekleyip, domatesler olene kadar pisiriyoruz. En son pirinci ve arkasindan sicak suyu ekleyip kisik ateste pismeye birakiyoruz. Yaklasik 5 dakikada suyunu cekiyor. Altini kapattiktan sonra karabiber, bol nane ve 1 limonun suyunu ekleyip karistiriyoruz. Ic malzememiz hazir. Biraz soguduktan sonra sarmaya baslayabilirsiniz. Pisirecegimiz tencerenin dibine 1-2 yaprak seriyoruz ki, eger unutur da yakarsak, bu yapraklar yansin da sarmalarimiz saglam kalsin. Sarma islemi bitince en uste biraz daha limon sikip, aralardan gozukecek ama cok da fazla yuzeye cikmayacak sekilde su ekliyoruz. En uste yine 1-2 yaprak serip, uygun buyuklukte bir tabak ile kapatiyoruz. En son kapagini kapatip ocaga aliyoruz. Kaynadiktan sonra kisik ateste yapraklar yumusayana kadar pisiriyoruz. Zaten suyunu da tam cekmis oluyor. Sonra borcamimiza dizip afiyetle yiyoruz.

Tuesday, May 1, 2007

Carsaf Boregi ve Mozaik Pasta


Carsaf boregi ismini duymus ama daha once hic denememistim. Kac zamandir da aklimda soyle hamurunu evde hazirlayacagim bir borek yapmak vardi. Yaklasik 1 ay once kizlari bana oturmaya davet etmistim. Ne yapsam diye dusunurken, aklima bu borek geldi. Daha once internette bir yerlerde okumustum nasil yapildigini ama malzeme falan ne kadar koyulur aklimda kalmamis hic. O gun cok da zamanim olmadigi icin arastirma falan yapmadan koyuldum boregi hazirlamaya. Adi ustunde carsaf boregi, carsaf uzerinde acilsa gerek ama bende nerde o yurek ve o maharet. Carsaf yerine masa kullanmaktan baska carem yoktu. Bu carsaf boregi de oldu masa boregi :) Annem de hic bize bu borekten yapmadigi icin nasil bir sonucla karsilasacagimi bilemiyordum. Ama o aksam Emine tadina bakip da "aaaa bu annemin boreginin aynisi olmus" diyince bir seylerin yolunda oldugunu hissettim. Biraz daha konusunca annesinin de benimle ayni yontemi kullandigini ogrendim ve tabi ki bendeki mutluluk seviyesi tavan yapti. Dedim madem begenildi, cektigim tek fotografi kaybetmeden bilgisayara aktarayim. Bunu diyeli bir ayi gecti sanirim. Arsive bakinca yayinlamamis oldugumu farkettim ve firsat bu firsat diyip yayinlayayim dedim. Buyrun bakalim....

Malzemeler:

Hamuru icin 3 bardak un, tuz ve yeterince su
Acmak icin sivi yag
3 adet buyuk patates
1 adet kuru sogan
Kavurmak icin sivi yag
1,5 yemek kasigi salca
tuz, karabiber, kimyon

Oncelikle patatesleri haslayip eziyoruz. Ben mikrodalgada hasladim. Her patates icin yuksek isida 5 dakika yeterli oluyor. Mikrodalga kullanacaksaniz, patatesleri icine koydugunuz tabagin uzerine strec film ile sikica kapatmayi unutmayin, boylece patatesler kurumaz. Bir yandan sogani yemeklik dograyip istedigimiz miktar sivi yagda kavuruyoruz. Salca ekleyip bir iki karistirdiktan sonra ezmis oldugumuz patatesleri ekleyip karistiriyoruz. Ocagin altini kapatip icine baharatlarini ekliyoruz.

Sira geldi yufkalara. Un, tuz ve su ile yumusak bi hamur elde ediyoruz. Cok yumusak degil ama sert de degil. Manti hamuru gibi diyeyim. Birkac bezeye bolup, uzerlerine nemli bir bez orterek on dakika kadar dinlendiriyoruz. Daha sonra her bir bezeyi merdane ile yaklasik 10 cm yaricapinda aciyoruz. Uzerini sivi yag ile yaglayip bes dakika kadar bekliyoruz. Daha sonra hamurun bir ucundan tutup cekiyoruz. Sivi yag ile yumusamis olan hamur kolayca inceliyor. Dikkat edin fazla cekerseniz yirtilir. Bu islemi iki uctan, hatta neresinden yapabilirseniz yapin. Incelmis hamurun uzerine patatesli icten yayip rulo seklinde sariyoruz. Rulolari onceden yagladigimiz tepsiye uzunlamasina diziyoruz. Sakin benim gibi actiginiz hamurlari yanyana dizip hepsini yaglayip bekletmeyin. Cunku daha sonra yerinden kaldirmaya calistiginizda hamur elinizde uzar ve masadan kalkmaz. Siz de elinizde uzamis hamur, ama altinda diger yaglanmis hamur oldugu halde kalirsiniz. O yuzden ben tek tek yapmanizi tavsiye ederim ya da daha iyi bir formulu olan varsa soylesin. En son yumurta sarisini surup, corek otu serpiyoruz. Onceden isitilmis (325F, 170C) firina veriyoruz. Uzeri kizarinca firindan cikarip ilimasini bekliyoruz. Sonra da afiyetle yiyoruz... Bu arada ellerim yag icinde oldugu ve tek basima hamurla savastigim icin ara islemleri fotograflayamadim, kusuruma bakmayin.


Gelelim mozaik pastaya. Mozaik pastanin sadece resmini ekliyorum. Tarifi icin sizi Sevgili Ebru'nun sitesine yonlendiriyorum. Tarife buradan ulasabilirsiniz. Ilk denememdi ve hic de fena olmadi. Bu arada arkadaslarim okursa diyecekeler ki Minik Kus denemelerini bizim uzerimizde yapiyo, ama olsun sonuclar guzel oldu ya cok sukur. Siz de deneyin. Bence her iki tariften de memnun kalacaksiniz. Sevgiyle...