Friday, December 21, 2007

Iyi ki Dogmusuz... :)

Sonunda geldim :) Aslinda 21 Aralik tarihi sadece benim degil canim Ganne'min de dogum gunu :) Bu pastayi her ne kadar Ganne'm tadamamis olsa da, ben her ikimize de armagan ediyorum. Iyi ki dogmusuz yaaa... (Ya da anneme soyledigim gibi "annecim iyi ki dogurmussun beni". Gerci son yillarda annem benden once davranip, iyi ki dogdun demek yerine "iyiki dogurmusum seni" diyor ama neyse.) Bu arada Lulu Kusum Papatya Prensesim, biz Oglak degil, Yay'iz :) Son gununde de olsa yakalamisiz :) Tarifi cok yakinda burada... :) demistim ve iste tarifini yaziyorum sonunda. Hatirlar misiniz bilmem, Eylul ayinda hayali dogum gunu pastasi tarifi vermistim. O gun basima gelenler yine gelemsin diye bildigim guvendigim tarifim ile hazirladim pandispanyami ve sonuc cok guzel oldu. Bundan sonra baska tarif denemek yok :) Bu tarifimi sevgili Burcin'in En Tatli Hediyeler adini tasiyan etkinligi icin de hazirlamis olayim. Kendime ve Ganne'me hediye ettim, daha ne olsun degil mi? Burcin'e kolayliklar diliyor ve once aciklamalarima sonra da tarifime geciyorum.

Oncelikle olculeri kap olarak verecegim icin aciklama yapmak istedim. Eminim cogunuz biliyorsunuzdur artik ama bilmeyenler icin ben soylemis olayim. 1 kap = 240 ml. Yani 4 kap dedigimiz zaman 1lt'den 40 ml eksik olacak olcuyu ifade etmis oluyoruz. Eger olcu kaplariniz varsa ne ala, ama eger yoksa evinizdeki kucuk su bardaginizi kullanabilirsiniz. Bardaginizin ne kadarlik bir olcuye denk geldigini belirlemek icin 1 lt'lik su sisesi veya olcu cizgileri olan bir surahinize bardak ile su koyarak tespit edebilirsiniz.

Ikinci aciklamam ise pandispanya ile ilgili. Ben kek orani az krema orani fazla pastalari daha cok secdigim icin genellikle pandispanya icin olculeri azaltirim. O yuzden iki degisik olcu vermek istiyorum. Ilki benim gibi keki az olsun diyenlere veye kek kalibi kucuk olanlara gore, ikincisi ise hayir ben yuksek pasta istiyorum, hatta mumkunse 3 kata bolmek istiyorum pastami diyenler icin.

Ve son aciklamam ise krema ile ilgili. Daha oncede soylemistim hatirlarsiniz belki. Amerika'daki un ve nisastalar biraz degisik oldugu icin normalden daha fazla un eklemem gerekiyor kremalar icin. Ben Amerikadaki olculeri yaziyorum ama eger Turkiye'de deneyecekseniz, un olcusunu azaltmanizi tavsiye ederim. Ama cok da azaltmayin yoksa Minik Kus ne bicim tarif verdin diye sizlanirsiniz. En iyisi unu ayni kullanin ama kaynamaya yakin cok koyulasirsa kremaniz sut ekleyerek istediginiz kivama ulastirin. Ben genelde oyle yapmak isterim ama koyu degil tam tersi zorla istedigim kivami yakalarim. Fazla konustum, hemen tarife geciyorum.


Malzemeler
(Kucuk kalip icin veya keki az olsun diyenler icin)

3 yumurta
1/2 kap toz seker
1 kap un
3/4 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

(Buyuk kalip icin veya keki bol olsun diyenler icin)
5 yumurta
3/4 kap seker
1kap+3/4 kap un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Krema Malzemeleri:
4,5 kap sut
1 kap un

1 kap seker
1 paket vanilya
1 kutu krem peynir (yaklasik 200 gr)

Pandispanyasi icin yumrta ve sekeri, sekerler eriyene kadar cirpiyoruz. Sonunda kopuk kopuk bir karisim elde etmelisiniz. Sonra icine unu, kabartma tozunu ve vanilya'yi eliyoruz. Kabartma tozunu un ile birlikte elerseniz, karisima iyice dagilmasini saglarsiniz ve aci tat kalma ihtimalini yok edersiniz. Margarin veye tereyagi ile yagladigimiz (veya sprey yag ile) kalibimiza dokuyoruz karisimi. Onceden azicik isittigimiz firina veriyoruz. Derecesi 350F~180C. Firinizin isigi var ise kapagini hic acmadan pisirmenizi tavsiye ederim. Eger yok ise ilk 15 dakika kapagini acmayin. Yoksa hemen soner kekiniz. Ust kismi pembelesip pisince firini kapatiyoruz. Bir sure daha keki firinda tutup daha sonra cikariyoruz. Bu sirada kekin yanmamasina dikkat edin. Herkesin firini farkli oldugundan bu asamaya aman dikkat diyorum. Eger yanma ihtimali varsa hemen cikarin zira yanik bir pasta yemektense cokmus bir pastayi tercih ederim.

Kekimiz piserken, krema malzemelerinden krem peynir ve vanilya haricindekileri tencere koyup cirpma teli ile iyice cirpiyoruz. Daha sonra karistirarak kremamizi pisiriyoruz. Kaynadiktan sonra ocagi kapatiyoruz. Icine krem peynir ve vanilyayi katiyoruz ve mikser ile puruzsuzlesene kadar cirpiyoruz. Simdi her sey hazir. Pastayi istediginiz gibi susleyebilirsiniz. Ben meyveli yapmayi tercih ettim. Kek katlarini sulandirilmis cilek receli ile azicik islattim. Sonra bolca krema koydum, uzerine muz ve cilek dilimlerini yerlestirip biraz daha krema doktum. Sonra ikinci katini yerlestirdim. En uste bolca krema doktum. Kenarlarini kiyilmis badem ile uzerini ise muz ve cilek ile susledim. Meyveler bozulmasin diye cok az cilek jolesi yapip meyvelerin uzerine firca yardimi ile surdum. Hepsi bu, afiyet olsun :)

Thursday, December 20, 2007

Thursday, December 6, 2007

Tarcinli Nisastali Kurabiye


Bu kurabiye tarifini yazacagima dair soz vereli 2 haftayi gecti ama malesef bir turlu sozumu tutamadim :( Emine'den ozur dileyerek tarifi sonunda yayinliyorum. Bu sene islerimin bitmek bilmediginden bahsetmistim. Her sey ayni hizla devam ediyor :( Benim de dersler disinda baska bir seye ayiracak vaktim kalmiyor malesef. Insallah 2 hafta sonra daha ozgur olabilecegim ama dahasi ne kadar olur bilemiyorum. Yani yine cok vaktimin olacagini sanmiyorum. Napalim bizim kismetimizde de bu varmis deyip dayanacagiz degil mi? Blogumu ziyaret eden herkese tesekkurler. Ozellikle de yorumlarina cevap vermedigim ve iade'i ziyarette bulunamadigim halde beni yorumsuz birakmayan arkadaslarima cok tesekkurler. Kusuruma bakmayin lutfen :(

Daha fazla konusmadan tarife gecmek istiyorum. Ama oncesinde bu kurabiyelere guzel sekillerini vermeme vesile olan kurabiye kaliplarini bana hediye eden Ganne'me bir kez de burdan tesekkur etmek istiyorum. Cok guzel sekilli kurabiyelerim oldu :)
Daha once tarifini verdigim ve teyzemin de hanim susturan dedigi nisasta kurabiyesini hatirlarsiniz. Nisasta kurabiyesini cok severim ama malesef ki yaninda icecek bir sey olmadan yemek pek mumkun degil. Bu nedenle bu defa nisasta ile un miktarini tam ters yapayim biraz da kitirlik vermesi icin azicik da sivi yag koyayim bakalim neler olacak dedim. Sonuc super :) Ust kisimlarina tarcin ile seker karisimini bulamayi da sevgili Gulenay'in blogundaki tarcinli kurabiyelerden esinlendim. Gulenay cok tesekkurler. Tariflerin cok isime yariyor :)

Malzemeler:

250 gr margarin (veya tereyagi, Amerika'dakiler icin 2 stick)
2 yumurta
1/2 cay bardagi seker
1 bardak nisasta (ben misir nisastasi kullandim ama eminim bugday nisastasi ile de guzel olacaktir)
1 cay bardagi sivi yag
1 paket kabartma tozu
Aldigi kadar un

Ust kismi icin:
tarcin+toz seker karisimi

Butun malzemeleri karistirip hamur haline getiriyoruz. Hamurun cok kati olmamasi gerekiyor. Bu nedenle elinize azicik yapismayi birakirsa hamurunuz hazir demektir. Ama sakin cok da civik yapmayin, yoksa firina girince yayilirlar. Hamuru bir kac parca halinde merdane ile 1/2 cm kalinliginda aciyoruz, kaliplarimizla kesip tepsiye yerlestiriyoruz. Onceden isitilmis (350F~175C) firinda uzerleri pembelesene kadar pisiriyoruz. Firindan cikar cikamaz kurabiyeleri tarcin-seker karisimia bulayip servis yapacagimiz tabagimiza aliyoruz. Tabaga aldiktan sonra biraz daha seker karisimindan ust kisimlarina koyabilirsiniz. Sicakligi sayesinde sekeri icine cekecektir. Afiyet olsun...

Saturday, December 1, 2007

Kevgir Yeni Sayisi Esra Icin Geldi - Rus Salatasi


Guzel arkadaslarimiz Kevgir'in yeni sayisini "Esra icin" cok guzel hazirlamislar. Ziyaret etmek ister misiniz? Hemen ustteki banner'a tiklamaniz yeterli. Emegi gecen herkese tesekkurler... Ben de nacizane rus salatasi yaptim. Esra'nin tarifine ne kadar benzedi mechul...
Cumartesi gunu 24 Kasim Ogretmenler gunuydu. Planim hem ablalarimin hem de ogretmen olan blogcu arkadaslarimin bu ozel gunlerini kurabiye ile kutlamakti. Cuma gecesi bloguma girince, once bir Ayse’nin sayfasina gireyim yeni neler hazirlamis bir bakayim dedim. Ilk yazinin basligini ve sihirli degnekli periyi gorunce kalakaldim. Once inanamadim, birisi saka yapmis da sanki Ayse de inanmis gibi geldi. Hemen Zerrin’in sayfasina gittim. Malesef ki haber dogruydu. Bogazima bir sey dugumlendi, konusamadim. Calistigim dersi yarida biraktim, aklimda sadece Esra vardi o gece.

Ilk tanisma zamanimiz geldi aklima. Blogumu acali daha bir kac ay olmustu. Bloglar arasi dolanirken nerden ulastim hatirlamiyorum ama kendimi Esra’nin blogunda buldum. Karsimda birbirinden sevimli kedicikler bana bakiyordu. Esra’daki kedi sevgisine hayran oldum once. Hemen bir yorum yazdim kedilerle ilgili. O da hemen gelip bloguma yorum birakti. Boylece Esra ile tanismis olduk. Turkiye’de olsam yavru kedilerden birini bana verecekti ama malesef ki kilometrelerce uzaktaydim. Onceleri surekli kedilere bakmak icin ziyaret ettim blogunu ama sonra baktim artik Esra’nin samimi ve eglenceli yazilarina alismisim. Bir girerdim bir suru yeni sey eklemis. Nasil da firsat bulmus bunca isinin arasinda diye dusunurdum.

Son 3 aydir asiri yogun islerim nedeniyle ne kendi blogumla ilgilenebildim ne de arkadaslarimi ziyaret edebildim. Ama Esra hic yalniz birakmadi beni. Ayda yilda bir de olsa yayinladigim yazilarimi hic yorumsuz birakmadi. Allah razi olsun ve mekanini cennet eylesin insallah. Simdi hep bir seyler eksik kalacak malesef. Ama yine de iyi ki tanimisim ve sanal da olsa iyiki arkadas olmusum. Esra, seni hep sevgi ve hasretle anacagim. Dualarim seninle…

Tarifi sevgili Esra’nin blogundan aynen aktariyorum.

RUS SALATASI:
1 Kutu bezelye yıkanıp süzülür. 3 adet haşlanmış patates ve 100 gr kornişon turşu doğranır. 1 kavanoz mayonezle iyice karıştırılır.
AFİYET OLSUUUUUUUUUUUN

Saturday, November 24, 2007

Gule Gule Esra :(

Sonunda vakit buldum, arkadaslarimin bloglarina bakayim diye girmistim. Nerden bilirdim boyle bir haber alacagimi. Ne diyebilirim ki. Innalillahi ve inna ileyhi raciun, O'ndan geldik yine O'na donecegiz. Allah rahmet eylesin, mekanin cennet olsun insallah Esra.

http://esranintaziyedefteri.blogspot.com/

Sunday, November 18, 2007

Dirty Cake - Kirli Kek (Gulenay'dan)


Bu kadar uzun ara verince, nasil yazsam nerden baslasam diye bir bocalama yasaniyormus, simdi anliyorum :( Malesef bu donem bitmek bilmeyen islerim yuzunden ne kendi blogumla ne de arkadaslarimin bloglari ile ilgilenebildim. Guzel yorumlari ile bana destek olan, nerelerdesin diye sorup merak eden arkadaslarima cok tesekkur ederim. Yorumlariniza tek tek cevap yazamadim kusuruma bakmayin, burdan hepinize tek tek tesekkur ediyorum. Insallah en kisa zamanda islerim biraz olsun hafifler de yeniden araniza donebilirim.

Arada neler yaptim? Ganne'm Turkiye'den bir konferans icin bizim kitaya geldi. Seattle'da bulustuk ve sonra Florida'ya geldik birlikte. Ganne'cim burdayken biraz olsun islerden uzaklastim, cok iyi geldi ama o gider gitmez yeniden islere daldim. Eminim Ganne'cim seyahatinden ve buralardan bahsedecektir. Benim ilk misafirimdi ve cok guzel 1 hafta gecirdik birlikte. Insallah bir daha gelir ve bu defa daha cok gezeriz :)

Bu tarifi dun gece misafirim olan arkadaslarimin istegi uzerine yayinliyorum. Zira bu pasta ve daha fazlasindan tadanlarin ilk sorusu, tarifleri ne zaman yayinlayacaksin oldu. Iste ilkini hemen yayinliyorum. Sevgili Ozcan Agabeycigim sana da soz verdigim gibi bu guzel pastadan bir dilim de senin icin. Afiyet olsun...

Oncelikle dirty cake tarifi bana ait degil. Sevgili Gulenay'in blogundan aldim. O da Texas'ta yasayan bir arkadasindan almis. Arkadasinin blogu da yiyelimguzelleselim. Cok guzel bir pasta. Eger sutlu tatlilari, kremali pastalari seviyorsaniz mutlaka deneyin derim. Ben cok begendim. Gulenay cok tesekkur ederim. Her zamanki gibi tarifin beni yari yolda birakmadi.

Cumartesi gunu arkadaslarim gelecegi icin onlara ikram etmek icin ne hazirlasam diye dusunup dururken, dedim Gulenay'in sayfasina bir gireyim kesin guzel bir seyler bulurum. Netekim de oyle oldu. Once dirty cake tarifini gordum ve vuruldum. Daha sonra baska bloglarda da gordugum kumpir tarifini gorunce, dedim tamam iki ayri tarif buldum super. Yanina kuru patlican ve biber dolmasi, ve tarcinli, nisastali kurabiye yaparim super olur. Tam bunu dedigim sirada bir baktim Gulenay'in blogda da tarcinli kurabiye tarifi var. Ve benim yaptigimin tersine tarcini icine degil ustune koymus. Tamam dedim bu defa bir degisiklik yapip ben de aynen oyle yapayim. Iyiki de yapmisim. Hem goruntusu cok guzel oldu hem de tadi. Kurabiye tarifini de bir sonraki yazimda yayinlayacagim insallah. Dirty cake'de bir iki ufak degisiklik yaptim. Mesela tereyagi eklemedim ve yagsiz krem santi kullandim. Seker miktarini yariya dusurdum. Bir de muhallebiyi pisirirken sekerini de ekledim. Tarifin orjinaline buradan ulasabilirsiniz.

Malzemeler:

1 paket oreo (ya da 3 paket negro)
3 bardak sut
5 dolu yemek kasigi un (Turkiye'dekiler daha az kullanabilirler, burdaki unlarla bu kadari ancak iyi geliyor)
1/2 bardak seker
Vanilya
1 paket krem peynir
1/2 bardak pudra sekeri
1 paket cool whip (ya da 2 paket krem santi, 1 bardak sutle hazirlanmis olmali)

Oncelikle sut, un ve sekeri karistirip muhallebi pisiriyoruz. Daha sonra icine vanilya ekleyip cirpiyoruz. Bu arada biskuvileri robottan gecirip un haline getiriyoruz. Oreolarin arasindaki kremalari ne yapacagiz diye dusunmeyin, biskuvileri kremali kisimlari ile birlikte yani butun halinde robotta cekiyoruz. Merak etmeyin beyaz parcaciklar kalmiyor. Kucuk bir kapta krem peynir ile pudra sekerini karistiriyoruz ve iliklasmis olan muhallebinin icine ekliyoruz. Mikser ile iyice cirpiyoruz. Daha sonra krem santiyi ekleyip cirpmaya devam ediyoruz. Puruzsuz bir muhallebi olmasi lazim. Un haline getirdigimiz biskuvilerin 1/3'unu dikdortgen borcamin en altina seriyoruz. Elimizle bastirip iyice yerlestiriyoruz. Uzerine muhallebinin yarisini dokup biskuvilerin tamamini ortecek sekilde kapliyoruz. Daha sonra yine bir kat biskuvi bir kat muhallebi doktukten sonra, en ustu biskuvi ile kapliyoruz. Hepsi bu, afiyet olsun...

Sunday, October 21, 2007

Minik Eller Mutfakta ve Waffle


Minik Kus'un sesi cikmiyor yine kac zamandir diye dusunen, mesaj birakan arkadaslarim hepinize cok tesekkur ediyorum. Bir onceki yazima gelen yorumlara cevap yazmaya bile firsatim olmadi :( Malesef ki zor bir yil geciriyorum. Insallah en yakin zamanda islerimi yoluna koyup sizleri ziyaret edecegim zira neler yaptiginizi merak ediyorum. Sessizligimi Selen'in guzel etkinligi icin bozmam gerek artik degil mi? 1 gun gec de olsa bu guzel etkinlige katilmadan edemedim. Tarifinde okuyacaginiz gibi hazir malzeme kullanarak da olsa miniklerin severek yiyecegi bir tatli hazirladim. Hazirlik sirasinda sevgili Betul ve Parem'den de yardim aldim. Onlara da burdan tesekkur ediyorum :) Selen'e kolayliklar diliyorum, eminim cok guzel bir etkinlik olacak :) Ha tabi unutmadan minigimin ellerinin fotografini da yayinlayayim.

Yukarida gordugunuz minik eller 3 yasina yeni girmis olan canim yegenim Kaan'a ait. Su an aramizda binlerce kilometre oldugu icin waffle'i birlikte yapamadik ama onun yerine daha once tarifini verdigim lahana koftesini yaparken cektigim fotografini yayinlamak istedim. Tabi bu fotografin bir de hikayesi var. Bu yaz tatilimde canim annem bana sevdigim yemeklerden yapti. Bunlardan biri de lahana koftesi. Bu koftenin hamurunu annem yogururken biz de ablam ve oglusu ile birlikte annemin yanina oturduk. Tabi Kaan'in en sevdigi seylerden biri de hamur yogurmak oldugu icin melul melul anneme bakiyordu. O sirada ablam Kaan'a "anne mi guzel yoksa teyze mi" diye sordu (burdaki teyze ben oluyorum). Kaan da anneme bakip "anneanne guzel" demez mi? Tabi cocuk isi biliyor. Annem de hemen "hadi bakalim teyzesi Kaan'in ellerine yika o da yogursun" dedi. Bizimkinin keyfini gorecektiniz :) Zamane cocuklari cok akilli. Kime, ne zaman ne deyip kendi islerini nasil gordureceklerini cok iyi biliyorlar. Bu satirlari su an okuyamayacak ama ilerde bir gun okuyacak insallah. O yuzden simdiden soyluyorum canim Kaan'im seni cok seviyorum ve cok ozledim.

Malzemeler:

Minik dondurulmus waffle (waffle'in Turkce karsiligi var mi bilmiyorum. O yuzden malesef bu sekilde yazmak zorunda kaldim, ozur diliyorum :( )
Vanilyali dondurma
Cilek, muz ve kivi
Cikolata sos

Tarif gayet basit. Waffle'i tost makinesinde isitiyoruz. Uzerine vanilyali dondurma koyup, minik dogranmis meyveleri diziyoruz. En uste de cikolatali sos dokuyoruz. Zamanim olmadigi icin hazir bir tatli oldu bu defa ama soz bir daha ki sefere waffle'ini kendim yapacagim. Afiyet seker olsun, miniklere saglik ve guc versin.

Friday, October 12, 2007

Firin Sutlac ve Ramazan Bayrami

Veee bayram geldi hosgeldi. Herkesin bayramini kutluyorum. Insallah bayram hepimize, tum Islam alemine ve daha da onemlisi tum dunyaya hayirli ve mubarek olur. Canim ailem sizin yaninizda olmayi cok isterdim :( Ama malesef yine ayriyiz. Insallah gelecekte nice bayramlari birlikte yasariz. Sizi cok ama cok seviyorum.

Bayramlarda herkesin aklina baklava gelir ama benim aklima sutlac gelir oncelikle. Sutlac benim en sevdigim tatlidir. Annecim ve babacim sagolsunlar yaz boyu surekli sutlac yaptilar bana. Ustteki firin sutlac annecigime alttaki normal sutlac da babacigima ait :) Burda ben de kendime yapiyorum ama nedense burdaki ocaklardan midir nedir surekli dibine tutuyor :( Elektrikli ocakta sutlac yapmak tehlikeli yani hatirlatmis olayim. Tatilde olanlara iyi tatiller, benim gibi gurbettekilere de kismen de olsa bayrami guzel yasamalarini diliyorum. Yandaki Dinliyorum bolumunde Baris Manco'nun eski sarkilarindan olan Bugun bayram erken kalkin cocuklar sarkisini dinleyebilirsiniz. Cocukken bayram sabahlari bu sarkiyi dinlemeden bayram oldugunu anlamazdim :)

Malzemeler:
1 lt sut
1 kucuk cay bardagi pirinc
1 cay bardagi su
1,5 fincan seker (bunu damak tadiniza gore ayarlayabilirsiniz)

Oncelikle sutu tencereye alip kaynayana kadar pisiriyoruz. Sut kaynadiktan sonra yikamis oldugumuz pirinci ve suyu ekliyoruz. Sut tekrar kaynayana kadar sutu karistiriyoruz. Aksi takdirde pirincler tencerenin dibine yapisabilir. Sut kaynadiktan sonra ocagi kisiyoruz. Sutlacin ozelligi yavas yavas pismesidir ama cok fazla ocagi kisip da sutun kaynamasini durdurmayin :) Ara ara karistirip pirinclerin dipte bir butun haline gelmesini engelliyoruz. Sutlaci pirincler sisip acilana kadar kaynatiyoruz. Bu sure sutun miktarina bagli olarak degisiyor. Ama soyle soyleyeyim en az 45 dakika kaynatmalisiniz. Daha sonra sekeri ekleyip kaynatmaya devam ediyoruz. Bu arada yine sutlaci arada karistiriyoruz. Tekrar kaynadiktan sonra tadina bakip seker ekleyebilirsiniz :) Yaklasik yarim saat sonra sutlacin koyulastigini goreceksiniz. En ust katman da kaymak gibi kopukler olusacaktir. Bunlar iyiye isaret :) Bir sure daha kaynatip ama bu sirada sutlaci yakmamaya dikkat ederek sutlaci hazir hale getiriyoruz. Sutlaci isiya dayanikli toprak kaplara doldurup icine su koydugumuz firin tepsisine diziyoruz. Firinin izgara ayarinda ustleri yanana kadar firinda tutuyoruz. Burda onemli olan sey sutlaci sicak sicak firinlamak ve tepsiye su koymayi unutmamak. Hepsi bu kadar. Eger firinlamak istemezseniz de alttaki gibi kaplara koyup servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.

Thursday, October 4, 2007

Kevgir :)

3sayilar

Veee Kevgir 3. sayi bayilerde! Sevgili Zerrin ve Esra'nin hazirladiklari ve bizlerin de ufak da olsa katkida bulundugu e-dergi Kevgir'e ulasmak icin lutfen tiklayin.

Kevgir bu sayisinda birbirinden guzel Ramazan menuleri, cay saatlerinizin tadina tat katacak cay saati onerileri, Turk tatlilarindan secmeler ve ayin dosyasi dolmalar ile karsinizda. Ben de nacizane yayla corbasi, firinda tavuk baget ve sebzeli bulgur pilavi ile Ramazan menusu hazirladim. Tarifleri merak ediyorsaniz buyrun Kevgir'e :) En kisa zamanda arsivimde bulunmasi icin buraya da ekleyecegim tarifleri ama simdi sira Kevgir'in.

Bu arada merak edenler icin soyleyeyim sinavlarimi gectim :) Tabi bu demek degil ki artik hayat daha guzel :( Malesef ki islerim her zamankinden daha fazla. Zaten blogumu guncelleyemeyisimden anlamissinizdir. Su gunler biraz gecsin, insallah yeniden guzel tariflerle burda olacagim. Gorusmek uzre, sevgiyle...

Saturday, September 22, 2007

Ramazan Geldi Hosgeldi Etkinligi - Sahurluk Omlet

Ramazan gelmis hosgelmis, bereketiyle gelmis. Sizler de farkina variyor musunuz bilmem ama Ramazan'da ayri bir bereket oluyor sofralarimizda. Yetmez gibi gorunen yemekler bile fazlasiyle yetiyor hatta artiyor bile. Ramazan geldiginden beri sinavlar yuzunden pek bir sey anladigim soylenemez ama yine de arada supriz misafir cagirmayi ihmal etmedim. Misafiri genelde iftara cagiriyoruz ama gelin bir degisiklik yapalim ve bu ayki konuklarimizi sahura cagiralim.

Eminim akliniza cesit cesit borekler, pogacalar, kekler geldi ama benim ki sade bir oneri olacak. Omlet! Nasil ama cok degisik degil mi? Iftarda cesit cesit yemek goren mideleriniz sahurda hafif bir omlet ile kendilerine gelsin ne dersiniz? Aman sakin ha Minik Kus sinavlardan dolayi Ramazan etkinligi icin yemek yapamamis da bir omletle gecistiriyor diye dusunmeyin. Yok oyle bir sey (!). Ev sahibimiz sevgili Suheyla'ya kolayliklar diliyorum. Suheyla, seni etkinlikte yalniz birakamazdim. Ufakta olsa katkim olsun istedim. Umarim kabul edersin...

Omlet bildigimiz omlet iste... Once biberleri kucuk kucuk dogruyoruz. Sivi yagda biberler olene kadar kavurup, uzerine soyup kucuk kucuk dogradigimiz domatesleri ekliyoruz. Domatesler kendilerinden gectikten sonra ayri bir kasede cirpilmis, tuzlanmis ve baharatlandirilmis (ben kuru feslegene bayilirim, siz de mutlaka deneyin derim) yumurtalari dokup yumurtalar pisene kadar ocakta bekletiyoruz. En son rendelenmis kasar veya mozarella peynirimizi en uste dokup ocagin altini kapatiryoruz. Hepsi bu. Yaninda peynir, zeytin, hellimli peynirli biberler ve ekmek (veya bagel denen acma kilikli seyler) ile mmmmm super olur. Afiyet olsun...

Friday, September 14, 2007

Ye #26 - Patlican Salatasi ve Piyaz - Severim Oyunu

Aaa bir baktim bugun ayin 14'u. Ye #26 icin son gunum :( Malesef ki yeni bir sey hazirlayacak ne halim ne de vaktim var bu aralar. Hepinizden ozur dileyerek cok once yayinlamis oldugum iki tarifimi yeniden sizlerin huzurlarina cikariyorum. Tabi oncelikle Cafe Gusto'nun sahibi sevgili Serpil'e kolayliklar diliyorum :)

Patlican salatasi, en sevdigim aperatiflerdendir. Ister yogurtlu olsun, ister domatesli-soganli her turlusunu bayila bayila yerim. Hele bir de kozde pistiyse patlicanlar oooh misler gibi, yeme de yaninda yat :)
Piyaza gelince. Nedense disarda yedigim piyazlarin kalitesizliginden midir nedir (eminim cok guzel hakkiyla yapan yerler vardir ama ben denk gelmedim pek), hic bir zaman canimin isteyecegini dusunmedigim bir aperatiftir piyaz. Gelin gorun ki, Turk yemekleri sinifimizda piyaz tarifi verip, tadi super bir piyaz hazirladigim an artik piyaza bakis acim degisti. Ne guzel bir tadi varmis da, ben bilmezmisim.

Lafi fazla uzatip, agzimi sulandirip, ne kendime ne de sizlere iskence etmeden aranizdan kayboluyorum.

Tarifler icin linki takip etmeniz yeterlidir.

Aaa az kalsin unutuyordum sekercim Ganne'm beni severim oyununa davet etmis. Davete icabet etmek gerek degil mi? Oyunun kurali 3 tane yapmayi sevdigimiz ilginc seyleri soyluyoruz ve oyuna en az 3 arkadsimizi davet ediyoruz. Buyrun benim sevdigim ilginc seyleri ogrenmeye :)

Severim sogukta burnum usudugunde ust dudagimi burnuma degecek sekilde kaldirip kendi nefesimle burnumun ucunu isitmayi...

Severim sivrisinegin delik desik ettigi bacaklarimdaki, kollarimdaki ve bilumum isirilmaya musait yerlerimdeki isiriklari saymayi ve ustune ustluk yanimda kim varsa "bak hain sinege nasil isirmis" diyerek davula donmus bacagimi gostermeyi...

Severim karnim agridiginda "karnisi agriyor" diyerek sizlanmayi...

Peki ben kimleri sobelesem :) Ben de sevgili ortagim Yaman Aysem'i, Papatya Prenses Lulu Kusum'u, Diyalog Yemekleri'nin ve bu ayki Ramazan etkinligi'nin sahibi sevgili Suheyla'yi ve Serinmavi Oya'yi sobeliyorum :) Unutmayin sevdiginiz ilginc seyleri yaziyorsunuz.

Gorusmek uzre...

Monday, September 10, 2007

Dogum Gunu Pastasi (Hayali)

Minik Kus kayboldu gitti diye mesaj gonderen arkadaslarim, iste geldim burdayim. Aslinda hep burdayim ama bu ara sinav aldigim icin ne kendi blogumla ilgilenebiliyorum ne de sizleri ziyaret edip neler yapmissiniz bakamiyorum. Bu Eylul sonuna kadar boyle surecek malesef :( Hem sizlere ben burdayim diyeyim hem de bir pasta macerasi anlatayim istedim, buyrun bakalim...

Simdi hep beraber hayal kuruyoruz. Dogum gunu pastasi icin oncelikle guzel bir pandispanya lazim. Daha onceden denedigimiz, tadindan ve seklinden emin oldugumuz tarifimizi kullanarak hazirliyoruz pandispanyamizi. Guzelce kabarmis, firindan cikinca azicik sonuyor ama olsun, yeterki cokmesin (!).
Bir yandan da guzelce kremamizi hazirliyoruz. Nasil olsun pastamiz? Dogum gunu cocugunun sectigi gibi seftalili :) O zaman daha onceki kremamizdan pisirip, icine bir guzel seftali parcaciklari koyabiliriz, ya da seftaliyi ezip icine karistirabiliriz. Bu defa bir farklilik olsun diyip, ara krema olarak krem santi kullanip ust krema olarak da hazirladigimiz kremayi kullanalim bakalim.

Pandispanyayi guzelce enine ikiye kesiyoruz. Pasta cokmedigi icin korkusuzca bolebilirsiniz, aman ortasi coktu bicakla delmeyeyim , aman kenari coktu dikkatli keseyim diye dusunmenize gerek yok. Daha sonra pandispanyamizi azicik sutle islatalim. Kremsantinin icine kucuk kucuk dogradigimiz seftali ve muzlari ekleyelim. Daha sonra meyveli kremsantiyi kekimizin uzerine kaplayacak kadar hatta biraz da fazlaca kekin uzerine dagitalim.

Ikinci kat keki koyup en uste de seftalili kremamizdan dokelim. Krema kendi akiskan hali ile kenarlardan hafifce aksin ve guzel sekilli bir pastamiz olsun :) Uzerini kremsanti ve marketten aldigimiz degisik sekilli sekerlerle susleyelim.

Nasil ama super degil mi? Peki bu super pastanin neden bir fotografi yok. Hemen cevap vereyim cunku yukarda anlattigim gibi kendi bildigim yontemle degil de blogcu arkadaslardan bazilarinin sayfalarinda dolanarak acaba daha farkli yapabilir miyim diye dusundugum, ve orda gordugum yontemleri kullandigim icin. Kimseyi suclamiyorum sadece kendimi sucluyorum, madem bildigin ve tutturabildigin bir tarifin var neden gider baska tarif denersin ki?

Kissadan hisse:
  1. Eger tadini ve kivamini tutturabildiginiz pasta, kek, pandispanya, krema veya yemek varsa bu pastalari bildiginiz yontem ile yapin. Hele de bu bir dogum gunu pastasi ve o dogum gunu de sevdiginizin dogum gunu ise kesinlikle bildiginizden sasmayin.
  2. Her blogda gordugunuze atlamayin. Bazen insanin elinin sicakligi bile farkli olunca hamur gibi seyleri tutturmak cok zor olur. O nedenle deneme yanilma ile kendi yonteminizi olusturun.
  3. Eger pandispanyaniz coktuyse usenmeyin, sil bastan yeni bir pandispanya hazirlayin. Zira keserken ust katman kirilirsa ya da bir yerinden bicak darbesi alirsa, uzerine doktugunuz kremanin etkisi ile dagilma yasayabilir guzelim pasta haberiniz olsun.
  4. Seker ile susleyecekseniz, kesinlikle ve kesinlikle son anda yapin bu susleme isini. Her ne kadar pastaniz soguk gelse de size, sekerler pek oyle dusunmeyebilir ve hatta kendilerini salip, pastanizin uzerinden akabilirler.
  5. Suslemek icin illa ki krema torbasi alin ve kullanin. Tabi krema veya kremsanti ile suslemeyi dusunuyorsaniz.
  6. Onemli olan tadi diyenlere aldiris etmeyin. Tadi guzel olan ama once gozume hitap etmeyen bir pasta ne kadar ugrasirsaniz ugrasin ne akilda kalir ne kalpte.
  7. Pasta yapmayi kisa zamana sikistirmayin. Vaktiniz ne kadar bolsa o kadar rahat olursunuz ve ters giden seyleri duzeltmek icin vaktiniz olur.
  8. Sinav arasi delikanlilik yapip illa ben pasta yapicam diye tutturmayin. Pasa pasa gidin hazir bir chesecake alin. Ohhh mis gibi :)

Benden bu kadar. Kulaginiza kupe olsun :)

Thursday, August 30, 2007

Turk Gecesi ve Lahana Koftesi


20 gunluk Turkiye tatilim bitti ve evime dondum :( Bu defa daha da kisa geldi tatil, gerci uzun tatil var mi? Ne kadar tatil yaprsak yapalim hep bittigi zaman kisacik gelir. Bir daha ki sefere insallah daha cok seyler yapma umuduyla geri dondum. Doner donmez de annecigimin yaptigi Lahana Koftesi'nin ya da lahana sarmasinin tarifini verip sevgili ortagim Ayse'nin Turk gecesine katilayim dedim. Aysem'e kolayliklar diliyorum. Eminim cok guzel bir sunumla bize guzel bir Turk gecesi yasatacak.

Gelelim tarifimize. Lahana koftesi memleketim Malatya'nin en guzel koftelerinden biri. Kofte ismi yaniltmasin demistim Sikma Koftesi tarifini verirken, hatirlarsiniz belki. Malatya'da bulgurdan yapilan cogu yemegin adi kofte ile biter. Herkesin bildigi kofteye ise et koftesi deriz biz :) Lahana koftesi de bulgurlu etli bir sarma aslinda. Et yiyemeyen ben bile et tadini hissetmedigim icin yiyebiliyorum. Tabi ki dana etinden yapilan kiyma ile hazirlanirsa :)

Malzemeler
:

1 adet lahana, haslanmis ve sarma yapilacak sekilde kesilmis olmali
1 kg pilavlik bulgur
1/2 kg orta yagli kiyma
1 adet kuru sogan
1 yemek kasigi salca
1 yemek kasigi tuz
4-5 bardak ilik su

Suyu icin;
1 adet kuru sogan
1 yemek kasigi salca
2,5 bardak su
1 su bardagi sivi yag

Oncelikle kuru sogani yemeklik dogruyoruz. Bulgur, tuz, kiyma, sogan ve salcayi karistirip azar azar su ilave ederek hamur yoguruyoruz. Biraz sulu kivamda ama elimize alip siktigimizda bulgurlar birbirini tutacak kivamda olmalidir. O nedenle su olcusu degisiklik gosterebilir. Hazirlamis oldugumuz hamuru lahana ile sariyoruz. Asagidaki fotograflardan hamurun kivamini ve sarma seklini gorebilirsiniz.
Buyuk bir tencereye halka dogranmis kuru sogani ve siviyagi koyup, soganlar pembelesene kadar kavuruyoruz.
Daha sonra salca ve suyunu ekleyerek salcali suyu (tirit) hazirlamis oluyoruz. Su kaynadiktan sonra icine sarmalari atip, bir tasim kaynatip ocagi kisiyoruz. Kisit ateste sarmalar suyu cekene kadar pisiriyoruz. Iste hepsi bu. Biraz zahmetli ama cok lezzetli bir yemek lahana koftesi. Eger et seviyorsaniz, salcali suyuna kemikli et koyup sarmalari o sekilde pisiriseniz lezzeti daha guzel oluyormus. Yaninda guzel bir salata ve ayran ile ikram etmenizi oneririm. Aman ayrani fazla icmeyin, sonra midenizde bulgurlar genlesip rahatsizlik verebilir :) Afiyet olsun...

Thursday, August 2, 2007

Ye #25 - Hellim Peynirli Biberler ve Kisa Bir Ara


Gunler nihayet gecti ve sonunda benim de tatil zamanim geldi. Gerci pek tatil gibi olacaga benzemiyor ama bir yilin sonunda Turkiye'ye gidiyor olmak cok guzel :) Uzun uzun anlatmiycam neleri ozledigimi ve neleri yapmak istedigimi zira bu sene Turkiye'ye gidemeyenler var. Onlari uzmek istemem. Nisan ayindan beri Turkiye'ye gidenlerin yazilarini okuyup ic geciriyordum. Bir de giden donmuyor :( uzun uzun tatil yapiyor. Kiskanmamak elde degil yani ama yine de kiskanmamaya calistim diyebilirim :) Benim sadece 3 haftalik bir tatilim var. Agustos sonunda geri donuyorum insallah. Bu ayin etkinlik konusuna uygun tarifimi yayinlayip, sizleri sevgili renkli biberlerimle basbasa birakiyorum.

Oncelikle bu ayki ev sahibimiz Lezize adli blogun yazarlari Irem, Sahra ve Kumsal'a kolayliklar diliyorum. Boyle guzel bir konu sectikleri icin de tesekkurler :) Bu renkli ve hafif aci biberli aperatifi gecen haftasonu Nadire ve Gaye ile birlikte yaptik. Aslinda birlikte yaptik denemez. Gaye ile ben biberler firina girdikten sonra 5 dakikada bir firinin kapagini acip, acaba pismisler mi diye kontrol ettik sadece. Gerci Gaye sicak sicak biberleri guzel servis tabagina dizdi, haksizlik etmeyeyim arkadasima. Olayda tek izleyici bendim. Ben de fotograflari cektim :)

Tarife gelince. Minik renkli biberlerden aliyoruz. Yikayip kurulayip karinlarina birer kesik atiyoruz. Hellim peynirlerini de kucuk dograyip bu kesik karinlarin icine dolduruyoruz. Fotografta disarda gibi gorunuyor ama bir sonraki adimda peynirleri biberin icine sakladi Nadire :) Karni dolu biberleri borcama dizip, uzerlerine zeytinyagi, sirke, kekik, kuru nane, kuru feslegen karisimini dokuyoruz. Burda satilan Italyan baharat karisimindan (italian seasoning) kullandik, tadi da cok guzel oldu, benden soylemesi :) Biberleri onceden isitilmis firinda yaklasik 45 dakika, daha dogrusu biberler yumusayana kadar pisiriyoruz. Iste hepsi bu. Bu tarifi Nadire de Nancy isimli bir arkadasindan almis. Nancy'ye de tesekkur edelim degil mi? Aslinda yemeklerin yaninda aperatif olarak hazirlaniyormus ama biz kahvaltida yedik ve cok da begendik :) Simdiden afiyet olsun. Gorusmek uzre...

Monday, July 23, 2007

Makarna Salatalari

Gormus oldugunuz salata canimin hem makarna hem de salata istedigi bir gun ortaya cikiverdi. Asil amacim klasik salcali makarna yapmakti. Bir guzel tencereye koydum suyu. Tam makarnalari da attim. Bir yandan da canim salata istiyor. Hadi salata yapayim yanina dedim. Malzemeleri bir guzel dogradim. O arada makarna da pisti. Serde tembellik var. Simdi kim tencereye terayagini koyacak, uzerine salca ekleyip kavuracak diye dusunurken dahiyane (!) bir fikirle hadi haslanmis makarnalarla salatayi karistirayim dedim. Ve ortaya yukaridaki manzara cikti. Salata kisminda ince dogranmis gobek marul (tam olarak boyle mi denir bilemedim, yanlissa kusuruma bakmayin), domates, taze sogan, kucuk dilimlenmis havuc (baby cut havuclardan kullandim), taze dereotu ve kuru feslegen var. Makarna ile salatayi karistirdiktan sonra azicik tuz, limon ve zeytinyagi ekledim. Tadi cok guzeldi. Yalniz bir tavsiyede bulunmak isterim. Bu makarna salatasini hemen tuketmelisiniz. Aksi takdirde bol sulu bir salata haline gelir ki, hic tavsiye etmem. Misafirlerinize ikram etmek icin yapmak isterseniz eger, butun malzemeleri dograyin, makarnayi da haslayip soguk sudan gecirerek suzun ve iyice sogutun. Misafirleriniz geldikten sonra malzemeleri karistirip tuzunu eklerseniz cok daha guzel olur.

Yanda gormus oldugunuz makarna salatasini Gainesville'de iken yapmistim. Bir turlu yayinlama firsatim olmamisti. Kismet buguneymis. Yogurtlu makarna salatasi icin kucuk boyuttaki makarnalardan kullanirim. Nedense diger makarnalar salatada kocaman kaliyormus gibi geliyor. Bu salata icin de dirsek (elbow) makarna kullandim. Makarnayi haslayip, soguk sudan gecirerek iyice sogutuyoruz. Ayri bir kapta bir miktar yogurt, isterseniz cok az mayonez ve tuzla ezilmis sarmisak ile iyice karistiriyoruz. Icine kucuk kucuk dogranmis kornison tursusu, konserve bezelye ve misir ekliyoruz. Daha sonra kuru dereotu ve bir miktar kirmizi biber ilave edilip makarnalar ile yogurtlu sosu karistiriyoruz. Hepsi bu :) Afiyet olsun...

Thursday, July 12, 2007

Ye #24 - Key Lime Pie (Misket Limonlu Tart)

Oncelikle Limoncicegi'ne kolayliklar diliyorum. Bu guzel konuda bir suru guzel tarif cikacagina eminim. Limon Ye etkinligini duyar duymaz aklima ilk gelen sey bu misket limonlu tart oldu. Florida'nin key adi verilen adaciklarinda en unlu pastadir Key Lime Pie. Key West'e gittigimizde, her yerde gordugumuz bu tarttan denemeden gitmek istemedik. Peki ne yaptik? Caminda koca harflerle Key Lime Pie yazan pastanemsi yerlerden birine girdik. Hem bir dilim bu tart, hem de kocaman bir cikolatali kurabiye aldik. O anda karnimiz tok oldugu icin de paketi arabaya koyup, bir sonraki molamizda yeriz diye dusunduk. Bir sonraki mola oldu Miami. Eee gecenin bi yarisi otel aramaktan mahvolmustuk zaten kimin aklina gelir pasta. Bir sonraki sabah arabanin icindeki guzel koku bize unuttuklarimizi hatirlatmaya fazlasiyla yetti. Malesef yiyemedik tarti. Kismet buguneymis :) Bundan 1 ay once evde key lime pie yapacaksin deseler hadi ordan derdim :) Ama iste karsinizda Florida'nin meshur Key Lime Pie'i, nam-i diger misket limonlu tart :)

Oncelikle nedir bu key lime, biraz ondan bahsedeyim. Wikipedia'dan aldigim bilgiye gore ayni zamanda Meksika limonu, Bati Hindistan limonu gibi isimleri de varmis. 2.5-5 cm capinda, olgunlastiginda sararan ancak ticari amacla yesil iken toplanan bir meyve imis. Sahsen ben sari lime hic gormedim, hep yesil olurlar. Cok asitli, cekirdekli, guclu bir aromasi olan ve ince kabuklu bir tur limon. Limon yemeyi cok severim ama bu lime'i tek basina yemek pek mumkun degil. Zaten yiyebilsem bile midem asitliginden dolayi iflas ederdi herhalde. Florida adaciklarinda (keys) yetistigi icin bu isimle aniliyormus ve en cok da Key lime pie ile biliniyormus. Eminim Turkiye'de de yetisiyordur, sanki onceden gordum gibi ama acikcasi cok da emin degilim. Internette yaptigim arastirma sonucu en cok bu tarifi begendim, buyrun bakalim:

Icindekiler:

125 gr Graham Biskuvisi (robottan gecirilip un halina getirilmis)
5-6 kasik tuzsuz tereyagi
2 kasik toz seker
3 adet yumurta sarisi
1 kutu (32 oz) sweetened condensed milk (koyulastirilmis sekerli sut)
rendelenmis misket limonu kabugu
1/3 bardak misket limonu suyu
Suslemek icin krem santi

Oncelikle biskuvileri un haline gelene kadar robottan geciriyoruz. Graham biskuvisi yerine yulafli biskuvi veya burcak biskuvisi kullanabilirsiniz. Uzerine toz sekeri ve eritilmis tereyagini dokup iyice karistirip hamur haline getiriyoruz. Bu kitir hamuru tart kalibina asagidaki resimde gordugunuz gibi dosuyoruz. Bu islemin ardindan kalibi buz dolabina koyup sertlesmesini sagliyoruz. Bu arada yumurta sarilarini iyice cirpiyoruz. Ne kadar cok cirparsaniz o kadar guzel kabarir pastamiz. Daha sonra koyulastirilmis sekerli sutu katip karistirmaya devam ediyoruz. En son limon suyunu ve rendelenmis kabuklari ekleyip karistirdiktan sonra, tartimizi dolaptan cikarip karisimi biskuvi hamururun uzerine dokuyoruz. Onceden isitilmis (350F~180C) firinda 15-18 dakika pisiriyoruz. Daha fazla pisirmeyin yoksa kenarlari ve alttaki biskuvi kismi yanabilir. Firinin kapagini hic acmamanizi oneririm, zira hemen sonuyor. Bu hatayi ben yaptim siz yapmayin diye soyluyorum.

Simdi gelelim koyulastirilmis sekerli sut olayina. Amerika'da her markette rahatlikla bulabileceginiz bir malzeme ama Turkiye'de var mi bilmiyorum. Sute seker ekleyip uzun sure kaynatilmasi ile elde ediliyormus. Turkiye'dekiler bunun yerine sut, un ve seker karisimini bir sure kaynatarak elde edebilirler. Sanirim olcu olarak 1,5 bardak sute 1 bardak seker ve 1 kasik un yeterli olacaktir. Bu karisimi kaynattiktan sonra cirparak sogutursaniz koyulastirilmis sut kivamini elde edebilirsiniz. Kivamini gormeniz acisindan asagiya fotografini ekledim. Muhallebi gibi bir tadi vardi. Bol sekerli olmasi gerekiyor ki misket limonunun kekin eksi tadini bir nebze de olsa tatlandirabilsin.

Iste hepsi bu, imkaniniz olursa deneyin derim. Hazir key lime pie'lardan daha guzel oldugunu soyleyebilirim. Sahsen hic bu kadar guzel olacagini tahmin etmiyordum. Ama bir daha yapar miyim bimiyorum. Ben eksi ile tatlinin birbirine karismasini cok sevmiyorum sanirim, zira limonatayi sevmeyen biriyim :))) Eger seviyorsaniz bence deneyin. Sevgiler...

Wednesday, July 4, 2007

Etimekli Tatli


Cin Pilavi'nin ustune soyle karamelli, kremali bir tatliya ne dersiniz? Ay buralar cok sicak, tatli da nerden cikti diyenlere duyrulur: Bu tarif, daha dogrusu fotograf kistan beri bekliyor. Ben de malumunuz stajdayim ve burda pek bir sey pisiremiyorum. Arsivdeki fotograflar sayisini boylece eritmis oluyorum. Sicak da olsa, caniniz soyle hafif serbetli bir tatli isterse buyrun etimekli tatlidan :)

Tarife gecmeden once Pare'sine burdan tesekkur etmek istiyorum. Parem cok guzel bir jest yapti Ayse ile bana ve www.iloveturkishfood.com'u alip bize hediye etti :) Simdilik sitemiz blogspot'a yonlendirilmis durumda. Insallah bir gun kendi kodumuzu yazmaya baslayinca blogspotu buraya yonlendiricez :)) Bu arada Ayse'nin hazirladigi cok guzel bir pasta da sizi bekliyor :) Simdi gelelim etimekli tatli tarifine. Sanirim annem Oktay Usta'nin televizyondaki programinda gormus. O gunden sonra bizim evde sik yapilan bir tatli olmustu. Simdi gidince belki annem yine yapar bana :)))

Malzemeler:

1 paket tuzsuz sade etimek
1,5 bardak seker
Bir kac damla limon suyu
1,5 bardak su

Kremasi icin:

2,5 bardak sut
3 kasik un
1 kasik nisasta (un ve nisasta Amerika olculerine gore, Turkiye'dekiler bu olcuyu azaltsinlar yoksa kopkoyu bir kremaniz olur haberiniz olsun)
1 paket vanilya
1 poset krem santi
1 bardak soguk sut

Oncelikle sekeri teflon tavaya alip ocaga koyuyoruz. Uzerine de birkac damla limon ekliyoruz. Bir guzel eriyor sekerimiz. Eriyen sekerin uzerine suyu dokuyoruz. Seker oluyor kaskati bir sey. Amanin ben ne yaptim diye panik olmayin sakin, zira ben annem yaparken eyvah diye bagirmistim, yavas yavas eriyecek ve karamelli serbet olacak :) Serbet kati kisim kalmayana kadar ocakta bekletiyoruz. Tamamen eridikten sonra ocaktan aliyoruz. Bu arada kremamizi pisiriyoruz. Borcamimiza etimekleri diziyoruz. Uzerine serbeti dokuyoruz. Ustune kremamizi yayiyoruz. Pastamiz sogurken, 1 bardak sut ile kremsantiyi hazirliyoruz. En uste de kremsantiyi dokup dovulmus ceviz ile susluyoruz. Buzdolabinda en az 2-3 saat bekletiyoruz. Ne kadarcok beklerse tadi o kadar guzellesir haberiniz olsun. En son dilimleyip, afiyetle yiyoruz :)

Monday, June 25, 2007

Çin Pilavi


Stajdayim ama yine sizleri dusunup yaptigim pratik yemeklerin fotografini cekmeyi unutmuyorum. Tarife ve pilavin hikayesine gecmeden once Ayse'nin kendi sayfasindan duyurdugu haberi, bir de ben burdan duyurayim istedim. Artik Ingilizce yemek blogumuz var :) Yorumlardaki espriden gercege donusen bir hikaye ile "I Love Turkish Food" bendeniz ve Ayse'nin katkilari ile kendine blogspot'ta bir yer buluverdi :) Simdilik cok yeniyiz sadece bir tarifimiz var ama Ayse guzel tarifler hazirliyor, simdiden haberini vereyim. Birbirimize destek olarak bakalim elimizden geleni yapmaya calisacagiz. Ayse caliskan kiz, bu konuda ona guveniyorum :))) Bir de tabi ki sevgili blogcu arkadaslarimizdan da eger isterlerse yardim bekliyoruz. Elinizde cok guzel bir tarifiniz mi var, bunu yabanci arkadaslarla da paylasmak mi istiyorsunuz? Hic vakit kaybetmeden bize gonderin yayinlayalim. Lamam Hocam Florida yardimlasmasi olur mu hic, biz Ohio'lulari da severiz :) Gerci futbol ve basketbol takimlari bir ise yaramaz ama :P senin yerin basimizin uzerinde :) Ganne'm senden de destek olacaginla ilgili haberleri aldik, cok sevindik. Bizim gibi bu konuya heyecanli yaklasmaniz bizi cok mutlu ediyor. Neyse bu kadar reklam yeter. Gelelim tarifimize :)

Bu pilavi sevgili arkadasim Gonca'dan ogrendim. Staja gelmeden onceki ay, haftada en az 4 gun Gonca'ya gidip pilav yiyordum nasil mi? Okuldan geliyorsun eve. Evde hic bir sey yok yiyecek. Zaten ogle yemegi yememissin dogru durust. Hemen Gonca'yi ariyorsun ya da msn'den bir mesaj atip "naber?" diyosun. Gonca'dan ilk tepki "Cin pilavi var gel yiyelim". Tabi hemen atlayip "tamam 2 dakika sonra ordayim" diyorsun. Bir guzel Cin pilavini yiyip yaninda da portakal suyunu iciyorsun. Eh midem alisti bir kere. Staj icin Philly'e geldigim ilk gunler canim nasil istiyor bu pilavdan. Hemen market arastirmasi ile taze sebze nerden alinir buldum :) Gerci dere otunun tazeligi mechul ama olsun :) O gunden beri de sizlere yazmak icin firsatini bekliyorum. Buyrun bakalim Gonca'nin Cin pilavi :)

Malzemeler:

Pirinc
Zeytin yagi
Tuz
Pirincin yaklasik iki kati kadar sicak su
Dereotu
Havuc
Taze sogan
Limon

Gordugunuz gibi malzeme listesinde olcu vermedim, neden? Cunku her seyi damak tadiniza gore ayarlayabilirsiniz :) Yine de kendi olculerimle anlatmaya calisayim. Oncelikle 2 yemek kasigi zeytinyaginda 1 buyuk bardak pirinci kavurup, azicik tuz ve sicak suyu ekleyip pilavi pisiriyoruz. Bu arada yarim demet dereotunu ve 2 tane taze sogani ince ince dogruyoruz. Aslinda cok da ince olmasin, fotograftaki gibi bir boyut ideal bence :) 2 kucuk havucu rendeliyoruz. Burda kullandigim rende cok minik oldugu icin havuclar minik minik oldu, siz daha buyuk rendeleyebilirsiniz. Pisen pilavi cam bir kaseye alip sogutuyoruz. Uzerine dogradigimiz malzemeleri ekleyip bol limon sikiyoruz :) Hepsi bu kadar. Olculeri istediginiz gibi ayarlayabilirsiniz. Hem cok pratik hem de zeytinyagli oldugu icin daha saglikli bir yemek :) Bu arada adi neden Cin pilavi bilmiyorum. Gittigim hic bir Cin restaurant'inda gormedim ama vardir bir hikmeti diyip fazla kurcalamiyorum. Afiyet olsun :)

NOT: Sonradan gelen duzeltme :) Gonca tarifin eksik oldugunu hatirlatti sagolsun :) Bir de kornison tursusunu kucuk kucuk dograyip katmak gerekiyormus. Tesekkur ederim canim :)

Thursday, June 21, 2007

Tiramisu


Iste geldim burdayim :) Arayi bu kadar acmaya aliskin degilim biliyorsunuz ama nedense bu yaz pek yogun. Bir turlu firsatini builup iki kelimeyi bir araya getirip yazamadim bloguma. Neyse ki bismillah diyip sonunda bugun yazmaya basladim.

Biliyorsunuz Philadelphia'dayim (nam-i diger Philly). Sonunda buraya da yaz geldi :) Haziran'in 20'sine kadar neredeyse dogru durust sicak gorememistik. Son gunlerde hava isindi da yazin geldigini anladim. Gerci sabahlari kapiyi acinca yuzume carpan serinlikten gayet memnunum ama is yerindeki klima sogugu olduruyor beni. Ayaklarim resmen buz kesiyor. Aksam olsun da isten cikip arabaya binince isinayim istiyorum.

Haftasonu isinan hava ve Parem'in gelmesi ile bayagi eglenceli gecti. Cumartesi gunu New York'a gittik. Gaye ile bulustuk, kuyrukta bekledik, Feribota bindik, Ozgurluk adasina gittik, Ozgurluk Heykelinin dibindeki cimlerde oturup ayakkabilarimizi (ayakkabilarimi desem daha dogru olacak) cikardik, bir guzel yayildik, Tai restaurant'inda yemek yedik, begendik, yagmurda azicik islandik, taksiye bindik, kisacik mesafeyi uzun yoldan goturmesini izledik, Empire State binasinin tepesine ciktik, New York'u tepeden seyrettik, Time Square'e gittik, fotograf makinesine bol bol poz verdik, Nadire ile bulustuk, cheesecake yedik, metroya bindik, otobuse binip Philly'e geldik. Hepsi bu kadar :))) Sira geldi tiramisuya.

Bu tiramisuyu yapali bir kac ay oluyor sanirim. Diger bloglarda tiramisuyu goren Parem, gecen seneden beri tiramisu yapicam diyosun hani nerde demez mi? Eee ama ama hazir pastaban yok ki diye bir kac bahane surdum ama yemedi. Kremali pasta yaptigin kekten yapsan olmaz mi diye bir soruyla karsilasinca, tamam dedim Parem de ahcilik yolunda emin adimlarla ilerliyor. Dedim yuvarlak kalibim guzel degil ama deneyeyim madem, tabi ona da cevabi hazirdi: Aaa kare olmayacak mi? Benim gordugum tiramisular hep kare servis edilir. Eh madem kare istiyor, biz de dikdortgen borcamda yapip kare dilimleyelim bakalim nasil olacak. Cidden kare dilimleme isi hem daha kolay oldu hem de sunumu daha guzeldi. Tek sorun burda labne peyniri bulamadim bir turlu. Marketteki butun peynir reyonlarini alt ust ettik, yok. En son Arap Bakkali'ndan uzerinde Labeneh yazan ama altinda da yogurth culture diye aciklamasi bulunan 'yogurtlu labne peynirimsi'sini aldik. Buyrun bakalim macerali tiramisunun tarifi:

Malzemeler:

Pandispanyasi icin:
3 yumurta
1/2 bardak seker
1 paket kabartma tozu
1 bardak un
1/2 paket kakao

Kremasi icin:
3 bardak sut
3 yemek kasigi nisasta
2 yemek kasigi un
1 bardak seker
1 paket labne peyniri

Islatmak icin:
1 bardak ilik su
2 corba kasigi granul kahve

Pandispanyasi icin her zamanki gibi yumurtalari ve sekeri uzunca bir sure cirpiyoruz. Daha sonra un, kabartma tozu ve kakosunu ekliyoruz. Kucuk dikdortgen borcam kullandigim icin malzemeler bu kadar ama eger borcaminiz buyukse (aslinda normalde borcamlar zaten buyuktur, ben de iki boyutu oldugu icin kucugunu tercih ederim) yumurta sayisini bir arttirip diger malzemeleri de azicik arttirabilirsiniz. 350F~170C'lik onceden isitilmis firinda uzeri hafif kizarana kadar pisiriyoruz. Yaklasik hamur boyutunun iki katina cikiyor, hatta yumurtasini iyi cirptiysaniz daha fazla bile kabarabilir :) Kek piserken butun malzemeleri, labne peyniri haric, karistirip kremasini pisiriyoruz. Turkiye'deki nisasta ve unlar daha iyi kivam verdigi icin bu olculeri biraz azaltabilirsiniz ama Amerika'da bunlar bile az geliyor bazen. Krema pistikten sonra biraz sogumasini bekliyoruz. Sonra labne peyniri katip iyice karistiriyoruz. Pismis kekin biraz sogumasini bekliyoruz. Bu arada ilik su ve kahve ile islatma karisimini hazirliyoruz. Soguyan keki ikiye kesip her iki tarafi da kahveli suyla iyice islatiyoruz. Araya kremanin bir kismini dokup diger kek ile kapatiyoruz. Burda dikkat etmeniz gereken sey, keki islattiktan sonra yerinden oynatmamamak. O yuzden ust kismi islattiginiz yer mumkunse tepsi uzeri olsun. Boylece tepsiyi bir yandan ters cevirip diger yandan elinizle destek olarak kremanin uzerine kapatabilirsiniz. En son kremasini dokup, uzerine bolca kakao eliyoruz. Hepsi bu :) Tavsiyem bir gun dolapta bekletmeniz. Nedense bu tip pastalar bekleyince guzellesiyor. Afiyet seker olsun, diettekilere kilo olmasin, kilo almak isteyenlere yarasin :)


Saturday, June 9, 2007

Sari Burma


Yukarida gormus oldugunuz sari burmalari (ki bazi yerlerde adi sarigi burma diye geciyor, sanirim dogrusu sarigi burma ama annem hep sari burma dedigi icin adini degistirmek istemedim) Philadelphia'ya gelmeden bir gun once yapmistim. Parem'in hocasi iki ogrencisini, ki birisi Parem digeri de Turk dostu John olur, kiz arkadaslari ile birlikte yemege davet etmisti. Dolayisiyla 6 kisi olacaktik, tabi ki iki guzel kizimizi saymazsak. Dr. Smith'in biri 3 yasinda, Katie, digeri 8 aylik, Danielle, birbirinden tatli iki kizi var. Katie ile bayagi iyi anlasiyoruz, babasi ve annesi bana Katie'nin en iyi arkadaslarindan olmaya aday oldugumu soylediler. Netekim babasi oyun kartlariyla oynamak ister misin diye sordugunda, bana donup benimle oynamak istedigini soyledi. Cok tatli bir sey ya, ilerde kizim olursa ona benzemesini cok isterim ama ben de bu esmerlik varken sapsari bir kizimin olmasi neredeyse imkansiz. Yine de belli mi olur di mi? Neyse konuyu fazla dagitmayayim. Yemege giderken ne gotursek diye dusunduk, tabi ikimizin de aklina direk baklava geldi. Yabancilar pek seviyorlar ve cok makbule geciyor. Malum bir yandan da yol hazirligi yapiyorum ama is pasta ya da yemek oldu mu hep vakit bulurum :) Cumartesi sabahi erken kalkip yaptim. Soylemesi ayip pek de guzel oldu. Buyrun bakalim tarifi:

Malzemeler:

1/2 paket phyllo dough (burda baklavalik yufkalar satiliyor ve duyduguma gore Turkiye'de de artik satilmaya baslamis)
250 gr tuzsuz tereyagi
3 bardak cekilmis ceviz
1 bardak seker
1 bardak su
bir iki damla limon suyu

Asagida goreceginiz sekilde iki yaprak yufkayi masanin uzerine koyup uzerine bolca ceviz dokuyoruz. Daha sonra parmaklarimizla yufkayi burusuk olacak sekilde kenarlardan ortaya dogru topluyoruz. En son iki ucu ustte birlestirip sag uctan baslayarak yufkayi disari dogru bukuyoruz. Aynen kalem acar gibi. Cok fazla sikmadan ama cok da gevsek birakmadan yapiyoruz bu islemi. Sonra burdugumuz yufkayi tepsimize aliyoruz. Burda bir hatirlatma yapayim, yanda bekleyen yufkalarin uzerini acik birakmayin, yoksa yufka hemen kurur ve bu burma islemini yapmaniz cok zorlasir.

1 rulodaki yufkalar bitene kadar bu islemi tekrarliyoruz. Zaten dikdortgen borcamimiz da tam dolmus oluyor. Daha sonra baklavamizi kucuk dilimler halinde kesiyoruz. Ayni zamanda tereyagini eritip yakiyoruz. Tereyagini yakmak demek dibince kahverengi tuza benzer tortu kalana kadar kaynatmak demek. Peki yagin yandigini nasil anlarsiniz? Terayagi eridikten sonra kopuklenmeye baslar. Bu asamada devamli karistirin. Yaklasik 5-7 dakika sonra dibinde koyu sarimsi bir renk gordugunuzde ocagi kapatin. Kendi isisi ile dibinde kahverengi tuzumsu seylerin biriktigini goreceksiniz. Yanmis tereyagini kasik ile dibindeki tortulara degdirmeden alip baklavanin her tarafina gelecek sekilde dokuyoruz. Isitilmis firinda (350F~180C) kizarana kadar pisiriyoruz.
(Yukaridaki ve asagidaki fotografin uzerine tiklayarak buyutebilirsiniz).
Serbeti icin de sekeri ve suyu 5-6 dakika kadar kaynatip en son limon suyunu ekleyip ocaktan aliyoruz. Ben genellikle baklava soguk, serbet sicak iken serbeti dokuyorum. Boylesi bence en guzeli ama eger hemen yemek istiyorsaniz, her ikisi de ilik olmali. Hepsi bu kadar :) Tabi hazir yufka kullaninca bu kadar kolay. Annemle birlikte yufkalarini acardik her bayram oncesi. Evde bu isle ilgilenen tek kisi ben oldugum ve bu isi de sevdigim icin, annem tatil icin eve gelmemi beklerdi ki birlikte yapalim diye. Ah ne guzel gunlerdi... Canim annem iyi ki ogretmissin bana her seyi, sayende burda yemek, pasta, borek ve ozellikle baklava konusunda uzman olarak taniniyorum :) Seni gorseler bir de :)

Herkese afiyet olsun :)

Wednesday, June 6, 2007

Gecikmis Hafta Sonu Anilari


Gecikmis de olsa herkese iyi haftalar. Haftasonlariniz nasil gecti bilmiyorum ama benim ki cok guzeldi. Sizlerle de paylasmak istedim. New Jersey’de calisan bir arkadasim var, ismi Nadire. Gecen sene, Nadire is bulup da Gainesville’den ayrildiktan sonra hic gorusememistik. Tami tamina bir sene olmus yani gorusmeyeli. Aradaki mesafe azalinca goruselim dedik. Iyi ki de demisiz. Cumartesi sabah erkenden New Jersey’e dogru yola ciktim. 1,5 saatlik yolculuk sonrasi Nadire’nin evini buldum. Amerika’daki yol sistemi cok kolay tabi eger harita ve tabela okuyup yorumlamayi biliyorsaniz. Ben daha onceki gezilerimizde Parem'e yardimci pilotluk yaptigimdan bu islerde nerdeyse uzman oldum diyebiliriz. Bu defa is basa dustu, yanimda yardimci pilot yoktu ama yola cikmadan once haritaya bir goz atip asinalik kazandim. Sonrasi zaten kolay oldu.

Nadire’yle bulusup azicik hasret giderdik once, sonra hemen New York’a dogru yola ciktik. New York’a arabayla gitmek pek goze alinacak bir sey degil dogrusu. Hem trafik hem de park yeri problemi var. O yuzden trenle gittik. 45 dakika sonunda ulastik New York’a. Ben 2002’de gezmistim bir cok yerini, Nadire de benden daha cok gezdigi icin ikimizin de aklinda surayi gorelim diye bir sey yoktu. O yuzden amacsizca dolastik sokaklarda. Bol bol magaza gezdik, ayakkabi denedik ama begenip alamadik, parkta oturduk, bol bol muhabbet ettik. Nasil ozlemisim kiz kiza muhabbeti. Goncacim saolsun Gainesville’deki kiz kiza muhabbetlerimin diger kizi ama simdi o da yok. Nadire’yi de cok ozlemisim. Onca sey var yasanan, sira sira anlattik birbirimize. Kimi zaman gulduk eglendik. Kimi zaman aglastik azicik. Yani tam kafamiza gore bir gundu. Aksaminda Nadire’ye geldik. Biraz daha muhabbet sonra dogru yatak.

Pazar sabahi havuz basinda bir guzel kahvalti yaptik. Yukardaki fotograf kahvalti mekanimizdan. Nadire’nin yatak odasi manzarasi bir harika. Sitenin guzel havuzuna bakiyor. Havuz da yesilliklerin ortasinda. Yandaki fotograf iste o odanin manzarasi :)

Ben kahvaltiyi gecistiren bir tip oldugum icin bu sofra bana padisah kahvaltisi gibi geldi. Nadire'nin yesil ve kirmizi biber ile pisirdigi omleti superdi. Ustune rendelenmis Italyan peyniri de dokmustu ki, lezzetine lezzet katmisti. Yaninda azicik zeytinyaglanmis domates ve yesil biber, Turk beyaz peyniri, mozarella, yesil ve siyah zeytin, iki degisik incir receli ve bir de cilek receli. Tabi bi de Turk pastanesinden alinma kuru pastalar ve firinda isitilmis Turk pidesi :) Tabi boyle kahvaltiya alisik olmayan midem daha omletim bitmeden isyan bayragini cekti. Ne vardi sanki azicik daha dayansa di mi? Guzelim kahvaltiliklara bakakaldim sadece :) Ama olsun ortam bana yetti de artti bile :)


Kahvalti sonrasi Turk marketine gittik. 2 senedir Turkiye’de olmadigim icin yiyemedigim ve deli gibi ozledigim can erikleri buldum. Nasil sevindim anlatamam. Aslinda zamani azicik gecmis, benim sevdigim gibi tam citir degil ama yine de guzel :) 2 poset aldim ve su an itibariyle bitmis durumda. Posetler oyle Turk usulu koca koca degil, her biri yarim kilodan az, toplamda 750 gr diyebiliriz. Nasil ozlemisim ki gramina kadar dikkat etmisim :)

Market donusu ben de Philly’ye dogru yol aldim. Cok fena yagmur yagiyordu ve butun gece devam etti. Bugunde ciseliyordu sabah ama simdi acti yeniden :)

Iste boyle bir haftasonu idi, sizlerle paylasayim istedim. Gelecek sefere bir tarifim olacak insallah. O zamana kadar hoscakalin :)

Tuesday, May 29, 2007

3'u Bir Arada - Elmali pasta, Elmali Tart, Elmali Kurabiye

Staja basladi bu kiz bizi unuttu, artik tarif yazmiyor demeyin diye size evimden ayrilmadan onceki gun yaptigim elmali pasta, kurabiye ve tart tarifini yazayim dedim. Bu pastanin ozelligi sol el ile yogrulmus olmasi, zira sag elimi mumkun oldugunca agir islerden sakindirmaya calisiyorum. Merak etmeyin, simdilik durumu iyi cok sukur. Bileklik bayagi ise yaradi. Bu haftanin sonunda cikaricam bilekligi ama bilgisayar kullanirken yine de arada takmaya calisicam. Bu hastaligin devam etmemesi ve daha kotusu ilerlememesi icin bilegimi duzgun kullanmayi ogrenmem lazim. Insallah daha dikkatli olup, iyi bakmaya calisicam sevgili sag bilegime.

Gelelim tarifimize. Bu pastalar Lama Hocam’in deyimiyle kurtarma operasyonu neticesinde ortaya cikti. Buzdolabimda bozulacak seyleri bitirmeye calisiyordum son bir hafta boyunca. En sona da sevgili elmaciklar kalmisti. Dedim elmali pasta yapayim. O kadar pasta yaptim ama bitiremedim elmalari, sonucta kalanlar Parem’in evine dogru yol aldi. Aslinda planim sadece elmali pasta yapmakti. Pasta dedigim fotograftaki rulo olanlar. Ama gelin gorun ki, oyle bir hamur ve elmali ic yapmisim ki bir turlu bitiremedim. Dedim en iyisi tart yapayim birazini da, hem daha kolay hem de hamuru daha iyi bitirebilirim. Malesef onla da bitmedi ve en sonunda birazcik da elmali kurabiye cikti. Size malzemenin tamamini yaziyorum ama yari yariya azaltmanizi tavsiye ederim. Zira bu malzemelerden 32 tane rulo olan elmali pasta, kucuk bir elmali tart ve 7 tane de elmali kurabiye cikti.

Hamur Malzemeleri:

250 gr margarin veya tuzsuz tereyagi
1 kucuk su bardagi sivi yag
1 yumurta
1 bardak yogurt
1 paket kabartma tozu
Un

Ic Malzemeleri:

5 adet elma
2-3 kahve fincani seker (elmalar eksi ise 3, tatli ise 2 Turk kahve fincani kullanmanizi tavsiye ederim)
1 bardak iri dovulmus ceviz
2 yemek kasigi tarcin
Uzerine dokmek icin pudra sekeri

Oncelikle elmalari soyup, rendeleyip seker ilave ederek suyunu cekene kadar pisiriyoruz. Ocaktan alir almaz ceviz ve tarcini ekleyip karistiriyoruz. Hamur icin butun malzemeleri katip kulak memesi yumusakliginda bir hamur elde ediyoruz. Ben onceden yumurta kullanmazdim. Yumurta olmayinca hamur elde cok kolay dagiliyor, bir turlu guzel rulolar elde edemiyordum. Sevgili arkadasim Ummuhan (Turk yemekleri dersinden hatirlarsaniz kendisinin uc adet meze tarifini paylasmistim) Turkiye’ye donmeden once kendisine yaptigimiz ziyarette bize elmali pasta hazirlamisti. Baktim rulolar cok guzel gorunuyor. Nasil yaptigini sorunca benden farkli olarak yumurta ekledigini ogrendim. Bu defa ben de ekleyeyim bakalim nasil olacak dedim. Sonuc gercekten cok guzel oldu. Hem tadi aynen eskisi gibi olmustu hem de sekilleri daha guzel :) Ummuhan'a da burdan sevgilerimi gonderiyorum.

Bu ek bilgiden sonra devam edeyim. Hamurdan kucuk bir elma buyuklugunde bir parca koparip merdane ile yuvarlak sekilde aciyoruz. Hamuru pasta dilimler gibi (veya sigara boregi yapar gibi) sekiz esit parcaya boluyoruz. Disardaki genis kisimlarina elmali icten koyup rulo seklinde sariyoruz. Onceden isitilmis firinda ustleri cok hafif pembelesene kadar pisiriyoruz. Firindan cikartinca uzerlerine pudra sekerini eliyoruz.


Elmali tart icinde, kalibimizin boyutuna gore bir miktar hamuru alip merdane ile aciyoruz. Yaklasik 0.75 cm kalinliginda bir hamur elde ediyoruz. Hamuru kalibimiza dosuyoruz. Fazla kalan kisimlari kesiyoruz. Uzerine 0.75~1 cm kalinliginda elmali ic malzemeden yayiyoruz. En son hamurdan bir parca daha alip merdane ile yaklasik 0.2 cm kalinliginda aciyoruz ve 2cm’lik seritler halinde kesiyoruz. Seritleri fotograftaki gibi elmali harcin uzerine seriyoruz. Yine ayni sicakliktaki firinda pisiriyoruz. Ust kismi tam pembelesene kadar bekleyin. Yoksa alttaki hamur tam pismez. En son yine firindan cikarinca pudra sekeri eliyoruz.

Gelelim elmali kurabiyeye. Bu kurabiye tamamen uydurma bir sekilde ortaya cikti. Rulo pastalar ve tart sonrasi artan hamur ile elmali harci bir guzel karistirdim. Hamur yapiskan bir sey oldu. Icine ½ bardak pudra sekeri ve birazcik un ekleyerek yogurdum. Hamur hala biraz elime yapisiyordu. Cok fazla un eklemek istemedim. Iyi ki de oyle yapmisim cunku tam kivaminda oldu. Hamuru kucuk parcalar halinde yuvarlayip firina verdim. Firindan cikinca bu defa pudra sekeri ile tarcini karistirip eledim, daha bi guzel oldu sanki.

Hepsi bu, afiyet seker olsun, kimselere kilo olmasin :)

Saturday, May 26, 2007

Yolcudur Abbas Baglasan Durmaz


Arayi yine uzattim di mi? Aslinda planim bu kadar uzun bir ara vermek degildi. Nashville'den donunce yazacaktim ama bir anda kendimi yeni bir yogunlugun icinde buldum. Onumde sadece 5 gunum ve bitirmem gereken tonla isim olunca, bloguma vakit kalmadi malesef. Ama Philadelphia'ya dogru yola cikmadan 8 saat once, dedim kucuk bi veda yazisi yazayim. Aslinda tam bir veda sayilmaz cunku ben yine burda olucam insallah. Kalacagim evde internet oldugu icin cok sorun yasamayacagimi dusunuyorum. Tabi aksamlari yorgunluktan sizip kalmazsam. Neyse gelelim bu arada neler yaptigima. Sunumum iyi gecti cok sukur, bir suru kisi gelmisti dinlemeye. Ayni oturumda sunum yaptigim arkadasimla birlikte sasirdik. Cunku paralel oturumlar cok fazla oldugu icin, oturum basina ortalama kisi sayisi oldukca az olur bu tip konferanslarda. Biz hala kimi dinlemeye geldiler cozebilmis degiliz. Sonucta uc kisiydik ya ucumuzden birini dinlemeye geldiler ya da hepimizi. Onemli olan kalabalik bi topluluga sunum yapmak degil mi? Sonracima dondum evime ve hemen bir sonraki gunku toplantima hazirlik yaptim. Sonrasinda yine sirket projesiyle ilgili bir suru sey yapmam gerekiyordu. Bir de bu arada hocamla calistigimiz arastirma konusunda da ilerleme kaydedetmem icap ediyordu. Bes gunde ne kadar is yapilirsa yaptim. Bundan sonrasina sirkette devam edicem bakalim. Tabi ben surekli bilgisayar basinda oldugum icin ve tabi ki klavye ve ozellikle fareyi uzun sureli ve yanlis kullanmaktan bilegimi sakatladim :( Bir hafta sureyle fotografta gordugunuz bilekligi takicam, sonrasinda egzersiz ve dikkatli bilgisayar kulanimi ile normal yasantima devam edebilicem.

Iste boyle, yarin yolculuk basliyor. 4 Agustos'ta da Turkiye'deyim insallah. Uc haftalik Turkiye tatili iyi gelecek bunca yogunlugun ustune. Ben yine yazicam size merak etmeyin. Arsivim kismen dolu. Sirada elmali turta ve kurabiye, tiramisu, etimek tatlisi, baklava ve daha neler var neler. Oralarda bir sey pisiremesem de beni 1 ay idare edecek yemek var elimde.

Veda vakti simdi guzel Gainesville'e. Hoscakal guzel sehrim, 3 ay sonra gorusmek dilegiyle. Ya ben evimi cok ozliycem yaaa, tabi en cok da Pare'mi :((((


Friday, May 18, 2007

Ye #22 - Nisasta Kurabiyesi

Kurabiye diyince aklima once rahmetli anneannemin yaptigi nefis un kurabiyesi gelir. Ustlerinde birer kayisi cekirdegi, derin catlaklar ve nefis bi tat. Babam yurtdisinda calisiyordu o zamanlar. Izne geldiginde anneannecigim babam seviyor diye meshur kurabiyelerden yapardi. Anneannecigim bu dunyayi terkedip gidince bir daha o tadi bulamadim hic bir kurabiyede. Bu tarifini verecegim nisasta kurabiyesini de ablama ait sanirdim. Zira yazlari ablacigim bu kurbiyeden yapar biz de aksam ustu cayinin yaninda yerdik bir guzel. Gelin gorun ki bu tarif meger bizim kuzene aitmis. Onu da az once msn'de konusurken kendisinden ogrendim. Sezarin hakki Sezar'a diyip kuzenimin nisasta kurabiyesi diye adini degistiriyorum artik :) Kuzenim, Tugba, bu sene mezun oluyor universiteden insallah. Son sinavlari varmis bu ara. Basarilar ve kolayliklar diliyorum. Kuzenim demisken teyzosumu da burdan kocaman opuyorum, kokulu kokulu...

Bir an once tarife gecsem iyi olacak cunku hazirlanmayi bekleyen bir valizim, bir de son haline gelmeyi bekleyen bir sunumum var. Insallah yarin sabah yola cikiyorum Nashville'e dogru. Amerikali bir arkadasla beraber gidiyoruz. Havaalanina kadar kismen ben kullanicam arabayi, insallah kazasiz belasiz geri donerim. Dualarinizi eksik etmeyin. Buyrun bakalim Ye #22'nin tarifi:

Malzemeler:

250 gr margarin (veya tuzsuz tereyagi)
1 bardak pudra sekeri
2 yumurta
1 bardak un
Aldigi kadar nisasta
1 kabartma tozu

Oncelikle margarin, pudra sekeri ve yumurta iyice karistirilir. Daha sonra unu, kabartama tozu ilave edilip aldigi kadar nisasta ile yogrulur. Onceden isitilmis (325F - 170C) firinda pisirilir. Afiyet olsun...

NOT: Sakin tek basina yemeye kalkmayin yoksa Allah korusun bogulursunuz. Denedim de biliyorum. Mutlaka cay veya kahve ile tutketin.

NOT2
: Efendim ilk yayinlama sonrasi bir ekleme: Teyzosum ekledigim notu gorunce msn'den kuzen vasitasiyla su bilgiyi gonderdi. Aslinda bu kurabiyenin adi Hanim Susturan imis. Cok begendim ben bu yeni adi. Bence erkeklerin basinin altindan cikmistir boyle bir isim vermek, siz ne dersiniz?