Wednesday, March 7, 2007

Bruksel Lahanasi


Bruksel lahanasiyla ilk tanismam Koc Universitesi'nde master yaptigim yillara rastlar. Simdi boyle yazinca herkes aradan uzun yillar gecti sanacak ama o kadar da degil. 2003-2005 yillari arasinda diyip konuya aciklik getireyim. Koc'tayken ogle yemeklerine gitmek bizim icin en buyuk eglenceydi cunku yemek sonrasi lounge'a gelip bir de guzel caylarimizi elimize alip dinlenmek vardi isin sonunda. Iste bu yemek rituellerinde bir sure sonra, bruksel lahanasi benim icin vazgecilmez bir sebze yemegi oluverdi. Tabi bruksel lahanasini Amerika'ya gelene kadar pisirmeyi denememistim, netekim yurtlarda surunen bir zavalliydim. Bir de Amerika'da bulabildigim butun sebzeleri degerlendirmeye calisiyorum. Gelelim tarifine.

Malzemeler:

300gr bruksel lahanasi
1 buyuk (kalin havuc) veya 2 kucuk havuc
1 buyuk sogan
Zeytin yagi
Salca
Limon
Tuz

Oncelikle sogani soyup, piyazlik dogruyoruz. Havuclari soyup rendenin kalin tarafi ile rendeliyoruz. Havuclarin uzun uzun rendelenmesine dikkat edelim. Bunun icin de havucu her asagi dogru rendeledigimizde rendeden kaldirarak yukari kisimdan yeniden rendelemeye baslayin, yani yukari cikarirken havucu rendeye surmeyin. Bu islemi hizli hizli ve bastirarak yaparsaniz kalin rendelenmis havuc parcaciklari elde edersiniz. Sogani, rendelenmis havuclari ve zeytinyagini (dilediginiz miktar) tencereye koyup ocaga aliyoruz. Bu arada bruksel lahanalarinin tepelerini kesip yikiyoruz. Kucuk olanlara uzunlamasina kesik atiyoruz (ikiye bolmuyoruz, sadece tepelerine uzunlamasina kesik atiyoruz), buyuk olanlari da uzunlamasina ikiye boluyoruz ki ic kisimlari da cabuk pissin. Soganlar pembelesince diledigimiz kadar salca ekliyoruz. Ben 1 yemek kasigi kadar kullandim. Daha sonra lahanalari, tuzunu ve suyunu ekliyoruz. Su miktarini tencerede lahanalar yuzmeyecek ama en usttekilerin de yarisina kadar gelecek sekilde ayarliyoruz. Ben piserken yarim limon siktim Yaklasik 45 dakikada yemegimiz hazir. Sicak yemenizi tavsiye etmem, en guzel ya soguk ya da ilik hali. Tabaginiza aldiktan sonra dilediginiz kadar limon sikabilirsiniz. Ben eksiyi cok sevdigim icin bol limonlu yemeyi tercih ederim. Afiyet olsun...

2 comments:

GANNE said...

Canım Kuşum,
ne güzel anlatmışsın Koç'taki günlerimizi. Ben hala ordayım ama siz yoksunuz! Zor oldu alışmak.
Keşke burda olsan, yemek sonrası sohbetlerimizi yapsak ne guzel olurdu.
Ellerine sağlık kuşum. Ben de yapmak istiyordum bu yemeği. Senin tariften faydalanırım.
:)

Minik Kus said...

Evet ya ben de cok ozluyorum oralari. Hele bu aralar gozumde tutuyor her sey ve herkes. 5 ay kaldi dayanicam mecbur :(

Bu tarifi ben Koc'ta yedigim halinden kendi basima cikardim. Havuclar boyle uzun uzun olurdu ya, o yuzden rendeliyorum ben de uzun uzun :)